ATEŞ SADECE DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKMIYOR

Bir söz vardır “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafa vardır.” Yani; savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır o satıh da bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz. Bu sözün tescili olarak; ülkemiz şehitlerine ağlıyor. Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit düşen kahramanlarımızın acı haberleri içimizi dağladı. Her zaman olduğu gibi: “Vatan sağ olsun” deriz konuyu kapatırız.  
Ülkemizde milyoner bir alenin evladının şehadet haberini hiç duydunuz mu ya da gördünüz mü? Elbette; bu vatan uğruna canlarını verecek, kanının son damlasına kadar savaşacak ve bu uğurda gözünü kırpmadan ölüme gidecek, zengin ya da fakir ayırımı yapmadan vatan ve millet sevdalısı milyonlarca gençlerimiz var. 
Bir bakınız şehit olan askerlerimize. Hepsi barakalarda yaşayan, garip ve yoksul gençlerimiz. Gençliğinin baharında vatan uğruna canlarını ortaya koyan Mehmetçiklerimiz. Ve ayağında yırtık pırtık kara lastik ayakkabılarıyla, yamalı elbiseleriyle onları kara toprağın bağrına koyan ebeveynleri. 
Son olarak Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde bir üs bölgesine sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada vatan uğruna şehit düşen dokuz canımızdan bahsediyorum. İçimizi yakan, dokuz ocağa düşen ve sönmesi mümkün olmayan ateşten bahsediyorum. Bütün basın ve yayın organlarının ilk haber olarak verdiği, devlet erkanının baş sağlığı dilediği, Sosyal medyadan tüm vatandaşlarımızın paylaşımlar yaptığı, ilk olmayan ve son da olamayacak şehitlerimizden bahsediyorum. En fazla iki ya da üç gün süren söylemler ve tepkilerden sonra unutacağız. Toplum olarak vur patlasın çal oynasın hayatımıza devam edeceğiz. Fakat, ateşin düştüğü yerde ailelerinde ebedi kalacak acıdan, hasretten ve bir daha o gencecik evladını, eşini babasını göremeyecek insanlardan bahsediyorum. Sahi; Hep böyle olmuyor mu? 
Bu kaçıncı acı bu kaçıncı yangın. Daha kaç çocuk yetim büyüyecek. Hangi “vatan sağ olsun” sözü gözü yaşlı anne ve babaları teselli edecek. Yürek yangınlarını hangi kelam hangi cümle dindirecek? Ateş düştüğü yeri yakıyor. Yakıyor da bitmiyor acı, hüzün ve isyan. Büyüt, yetiştir ve askere yolla bir telefonla dünya tersine dönsün. O gencecik vatan evlatlarının hayalleri, umutları ve gelecekleri bir kahpe kurşunla son bulsun. Sonra “vatan sağ olsun” tamam vatan sağ olsun da vatanı yönetenler nerede?
Nerede masalara yumruk vurarak terörü bitireceğiz diyenler. Nerede bir düğmeye basarak dünyayı bitiririz diye kafa tutanlar. İktidar yerel seçim derdinde muhalefet suskun. Üç kuruşluk oy uğruna susanlar, gençlerimizi ölüme gönderenler, sahipsiz bırakanlar vicdanız rahat bir şekilde başınızı yastığa koyup uyuya biliyor musunuz? İçten duyabiliyor musunuz o ailelerin acısını? Onlar için yaşanılabilecek bir hayat inşa edebiliyor musunuz? Şehit ailesi diyerek tüm ihtiyaçlarına karşılık verebiliyor musunuz?
Dünya var oldukça bu terör bitmez. Biter de bitirmek işlerine gelmez. Gerçek anlamda “biz terörü bitireceğiz” diyenler yalan söylüyorlar bizleri kandırıyorlar. Silah satan barış ister mi? ilaç satan sağlık ister mi? Din satan ilim ister mi? Hırsız olan hukuk ister mi? Tüm sorun bundan ibaret değil mi? Kışın ayazında soğuğunda toprağın kara bağrına düşen tüm şehitlerimize rahmet diliyorum. Vatan size minnettardır.
Sağlıcakla…