Fındıkta F tipi yapılanmasının olduğunu anlatan Adıgüzel şunları söyledi;
“400 bin üretici, 2 milyon insanın doğrudan, 8 milyon insanın ekmek kapısı bir ürünü konuşuyoruz. Türkiye 2 milyar dolar fakat elin adamı 120 milyar dolar kazanmaktadır. Dünyanın bilinen tarihinde buna benzer başka bir tane daha soygun ve sömürge düzeni yoktur. Yani, biz 2 milyar dolar kazanırken elin oğlu tam 60 katı yani 120 milyar dolar kazanmaktadır.
Fındık üreticisi beş gün sonra bahçeye girecek, her şey belli; işçi parası belli, mazot belli, ilaç parası belli, gübre belli, ot biçme belli; bir tek şey belli değil, bir tek fındık taban fiyatı belli değil. Fındık piyasasında 3 kurum var dikkat çekmek istiyorum: Ferrero asıl oyuncu ve onun Türkiye’deki ortakları. Türkiye’de hem alıcı durumundalar hem satıcı durumdalar; bir eliyle alıyor, öteki eliyle satıyor; hem ihracatçı hem ithalatçı durumunda.
FİSKOBİRLİK üretici birliğinin Başkanı; hem üretici birliğinin Başkanı hem AKP’nin Sakarya Milletvekili, hem masanın bir tarafında hem öbür tarafında, hem satıcı hem alıcı durumda. Toprak Mahsulleri Ofisi, geçen yıl senden 84 liraya aldığı fındığı
bu sene -aynı fındığı- 130 liraya sattı, hem alıcı hem satıcı durumunda, çiftçinin üzerinden kâr yapıyor. Şimdi, bütün taraflar hem alıcı hem satıcı durumda, masanın iki tarafında. Şimdi, buradan bir serbest rekabet çıkma şansı var mı arkadaşlar, buradan üreticinin bir şey kazanma şansı var mı? Diyorlar ki, sorsan, fındık serbest piyasada. Ya, piyasanın serbest olmadığı yerde serbest piyasa mı olur arkadaşlar? Toprak Mahsulleri Ofisi ticaret yapıyor, FİSKOBİRLİK siyaset yapıyor, Ferrero bütün yerli iş birlikçileriyle beraber ihanet yapıyor”