Gazze yanarken saçımızı tarayamayız. İsmet Özel, toparlanın gitmiyoruz derken, mücadele ve direniş azmine vurgu yapmıştı. Filistin yanıyor. Beş bin çocuğun katledildiği dünyanın ayarı bozulmuştur. Bu dünyada uygarlık yoktur. Bana kimse medeniyet mavalı okumasın. Asabım bozuk, zalimlere inat yaşıyoruz. İsrail’in yaptığı savaş değil, zulmün ve soykırımın ta kendisidir. İnsan olan bu katliama ve faşizme karşı durur. Barışsever havariler suspus olmuşlar. Yirmi milyon Yahudi, dünyayı teslim almış vaziyetteler. İki milyar Müslüman izlemeye devam ediyor. Vicdan, merhamet, şefkat, acıma, duyguları dumura uğramış bir güruhla karşı karşıyayız. Onun için buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz. Mücadeleye devam.İnsanlık ne yapabilir? Yaptığımız ekonomik boykot doğrudur. Yakup as’ın torunları olan Yahudiler için cehennem fikri yoktur. Onlar her şeyi paraya tahvil etmiş durumdalar. Dünyaları cennet olan bu azgın topluma anladıkları dilden konuşan Filistinlilere selam olsun. Siyonist ruhla terbiye edilen Hristiyanlar da onlara yarenlik yapıyorlar. Örnek abd toplumu. Siyonist kapitalistlerden korkan batı toplumu onlara uşaklık eder hale geldi. Bizim boykotumuz değer desteklidir, paraya dayalı bir boykot yapmıyoruz. Yerli malı kullanmaya devam ediyoruz. Güncel Yahudilik de Tevratik merkezli bir dünyevi bir pagan din haline gelmiştir. Hz. Musa’nın, Yakup’un, İlyas’ın vb. bir peygamberler toplumunun mirasçısı bu toplum olamaz. Çocukları, bebekleri, kadınları katleden bir toplumsal yapı ayakta duramaz.Siyonist barbarlığa karşı, Türkün Müslüman vicdanı harekete geçmiştir. Toparlanın gitmiyoruz diyen İsmet Özel, Türkün beklenen olduğunu da bilir. Biz, mazlumların beklenen adamlarıyız. Türk devlet aklı; BAE, Arabistan, Ürdün, Mısır vb. Arap devletçiklerini ikna etmelidir. Bunların coniye ve Yahudi’ye teslim olmuş bir hali var. Bunları Türkiye Cumhuriyeti hizaya getirecektir. Küresel bir petrol boykotu bile yapamayan bu devletçikler, neyin kardeşliğini yapacakladır. Orduları zayıf Arap devletleri, bu kadar silahı kime karşı kullanacaklar? Hamas, İsrail’e karşı savaşan bir mücahit örgüttür. Direnmenin adı olan Hamas, Filistin halkının vicdanıdır. Bizim Kızıl elmamızın uç kalesi Filistin’dir. Burayı savunmak, ecdat yadigarı bir meseledir. Filistin meselesini savunmak, Osmanlı Paşası olan Atatürk’ün bize verdiği bir politik manifestodur.Yahudiler, Davud’un yolu dedikleri Arzımevudun hesabını yaparken, bizler de Kızılelma’mız yoluyla onlara karşı hareket halindeyiz. Arzımevut düşüncesi melhemeikübra düşüncesiyle çatışmaktadır. Yahudi’nin ele geçirmek istediği toprakları yarısı, bizim sınırlarımız içindedir. PKK’lı apocuların bölerek ele geçirmek istediği topraklar, tam da Arzımevuda denk gelmektedir. Bunlar tesadüf olamaz. Siyonistlerin toprak isteklerini apoculara havale etmesi bundandır. Dikkatli olalım. Dem’lenen politikacıların dili buna örnektir. Bugün Gazze’ye, Batı Şeria’ya çökmeye çalışanlar, yarın Diyarbakır’a, Şanlıurfaya çökmeye çalışanların fikir babalarıdır. Cevat Rıfat Atilhan, Yesevizade, Siyonist ırkçı zulmü çok iyi anlatan üstatlarımızdır. Yeni nesillerin düşmanı tanımama gibi bir eksikliği vardır. Dahili ve harici düşmanlarımızı tanımak milli bir görevdir. Milletlerin dini ve milli düşmanları var diyen Atsız haklı çıkmıştır. “Değil mi cephemizin sinesinde iman bir;/Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir;/Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz, /Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!..” Merhum Akif’in cihan harbinde anlattığı cephe budur. Safları sıklaştıralım, toparlanın gitmiyoruz. Anadolu’nun güvenliği Kudüs’ten geçer.Filistin’de ne işimiz var diyenin coğrafya kafası eksiktir. Bismark, her milletin yahudisi vardır der. Biraz da haklıdır. Değersizliği savunmak böyle bir şeydir. PKK’ya toprak verelim diyenler de aynı telden çalan korkaklardır. Mazlumu sevmiyorsan bari, zalimden taraf olma. Yahudileri üç defa içine almış bir milletiz. 2.Bayezid, Atatürk gibi büyüklerimiz onlara kapıları açmıştır. Selanik, Endülüs, Almanya’dan ezilen Yahudileri almışızdır. Dünün mağduru olan Yahudiler, bugünün mağruru olarak bize saldırıyorlar. Güneydoğunun nüfusu fazla, bu kadar çatışmaya gerek yok bırakalı gitsin aymazlığı kripto kafa e yazılımıdır. Kimin toprağını kime veriyorsunuz, kanla alınan vatan ancak kanla korunur. Bugünkü şehitlerimiz de bunun şahidesidir. Rahmet olsun. Allah işbirlikçilere fırsat vermesin. Aynı numarayı on beş temmuz darbesinde görmedik mi? Batı beslemesi haydutlar vatana katetmedi mi? Ömer Seyfettin Piç adlı hikayesinde bunu çok güzel anlatır. Gazze’nin yandığı günlerdeyiz. Şiirleriyle bize şifa olan Akif dizeleriyle sonlandıralım. Milletin vicdanı olan ve kardeş bir dize toplamıyla durumu anlatan Akif, tarihin tanıklığına işaret etmiştir:” İki üç balta ayırmaz bizi mazimizden. /Ağacın kökü mademki derindir cidden, /Dalı kopmuş, ne olur? Gövdesi gitmiş, ne zarar? /O, bakarsın, yine üstündeki edvarı yarar, /Yükselir, fışkırıp, afak-ı perişanımıza; / Yine bir vaha serer kavrulan imanımıza.”“İki üç balta bizi ayıramaz bizi mazimizden” diyen Akif’in toplumsal mirasına sahip çıkmak dileğiyle, Filistin halkına ve mazlumlara karşı sorumluğumuza halel getirmeyelim. Kaderimiz olan coğrafyalara karşı sorumluluk bilinci taşıyanlara selam olsun.