Vakti zamanında Karabükspor’da çalıştığım rahmetli Ergun Kantarcı hocam, soyunma odasının girişine herkesin görebileceği şekilde bir yazı astırmıştı; “DÜZEN VE DİSİPLİN BAŞARI GETİRİR.”…
Hafta sonu kaybedilen maçın skorundan daha çok, bu söz üzerinden Giresunsporun 90 dakikasını yorumlayacağım bir yazı okuyacaksınız.
Müsabakanın bütününe baktığımızda, heba olan bir 45 dakikadan sonra, bir kaç oyuncunun mücadele anlamındaki zorlaması ile kıpırdanma ile geçen 5-10 dakikalık oyun dışında, doğaçlama oynanan ikinci devre. Sonuç olarak oynayanın, futbolun doğrularını yapanın bolca pozisyon ürettiği, attığından çok daha fazlasını atamadığı ama Giresunsporun kaybettiği bir maçı izledik.
Müsabaka kaybedilir, oynamak istediğin oyun tutmayabilir, oyuncu kalitesi yetmeyebilir, buraya kadar sorun yok. Ama koşmamak, mücadeleden kaçmak, sorumluluk duygusunu hissetmeden oynamak eleştiri konusu olur.
Beni huzursuz eden, mağlup olurken ortaya bir oyun şekli koyamamış olmak ve saha içi disiplininden uzak kalarak “kafama göre” modunda sahada olmak.
Bu iki sıkıntı bundan sonraki periyotta daha fazla sorunlar ortaya çıkarmaz umarım…
Oyun geneline baktığımızda kişisel görüşlerimi özetleyecek olursam; Saha dizilişinde Ertuğrul’un hücum hattına yakın oynaması ne kadar doğru ise, Şahin’in en uçta tercih edilmesi de bir o kadar yanlıştı.Topu ayağına aldığında rakibe tehdit olabilecek bir oyuncuyu stoperlerin kucağına teslim etmek, oyuncuya zincir vurmaktı bence.
Geçen yıldan beri beğendiğim üzerine koyarak devam edeceğini düşündüğüm Mehmet’in stoper performansı izlediğim her maç aşağıya seyrediyor. Sorunun mental ve kişisel gelişimiyle alakalı olmamasını umuyorum.
Maçın genelinde Ertuğrul ve Furkan’ın kişisel gayretinin dışında göze gelir bir oyuncu performansından bahsetmek bence doğru değil.
Sadece savunmayı düşünüp, kesilen topları uzun atarak rakip kaleye gidebilmek, seviyesi daha iyi rakiplere karşı iş yapmaz, yapmadı da. Savunma oyuncularının rakibe temaslı oyunu beceremediği bir durumda ceza sahası içi topların hepsi tehlike olur ki, net 5-6 pozisyon yaşandı kalemizde. Oyun disiplinine sadık kalmadığın sürece bolca santra yapmak zorunda kalırsın.
Her bölgenin kendine özgü asli görevleri vardır. Stoper oyuncusu, savunmak ve engellemekle yükümlüdür. Asli görev halledilmeden ek işlere başvuru yapmak anlamsızdır. Gol yememeye katkı vermek varken,gol atarak şapkadan tavşan çıkarma macerası yersizdir.
Savunma oyuncusu katıldığı hücum organizasyonunda gol atmak için %90 ile gidip, ana görevini yapmak için savunmaya dönerken taksi çağırmamalıdır.
Hep söylediğimiz bir söz var “bu çocuklar genç ve tecrübesiz” diye. Bir üst ligde 25-30 maç oynamış oyuncu için tecrübesiz deyimi çok kurtarıcı olmaz. Genç olduklarına katılırım, ama genç oyuncu mücadelede tecrübeliden geride kalmamalıdır. Genç oyuncu maç içinde defalarca yerde yatıp sağlık görevlisi istememelidir.
Yazının finalinde; Futbol hatalar oyunudur, kabul. Hataları aza indirmenin yolu koşmak mücadele etmek ve disiplinli oynamaktan geçer. Bu kriterlere oyun organizasyonu da ekleyebildiğinde sonuçlar insanı gülümsetir. Yoksa doğaçlama ile bu işler zor halledilir.
Kalın sağlıcakla…