Bugüne kadar yeterli değeri göremeyen emeklilerimiz, açıklanan maaş zammı oranlarıyla yeni yılda da hayal kırıklığına uğradı. Yeni yılı daha rahat daha ferah yaşamak ümidiyle devletinden, geçmiş yıllara nazaran daha yaşana bilinir bir ücret beklentisi içindeydi. Çünkü; önümüzdeki süreçte yerel seçimlerin olacak olması emeklilerin zam beklentilerini üst seviyeye çıkardı. Yüzlerce sorunun arasında hepsinin; “bu yıl bizim yılımız olsun, yeni yılda rahat edelim” dediğini duyar gibiyim.
Emeklilik bütçeye yük değil bir haktır
Ülkemizde emekliler yıllardır dışlanan, hor görülen, devlet nezdinde bir değeri olmayan ve bütçeye yük olarak görülen bir kesimin adıdır. “Bize emeklilik mezarda” sözünün tam da karşılığı olan devletin reva gördüğü maaş zamları olarak karşımızda duruyor. Ücret dengesizliğinde en çok mağdur edilen işçi emeklisi oluyor. Yıllarca çalış çabala tam rahat edeceğim dediğin zamanda devlet sana sadaka gibi bir ücreti reva görsün.
TÜİK enflasyonu hükümetin talimatı doğrultusunda belirliyor
Ülkemizde “Türkiye İstatistik Kurumu” denilen bir kurum var. Bizim hissettiğimiz çarşıda, markette ve pazarda yaşadığımız enflasyonu olağanın altında gösteren bir kurumdan bahsediyorum. 2023 enflasyonunu yüzde 65,77 olarak açıklıyor ve buna göre en düşük memur maaşı, yılın ikinci yarısında TÜİK enflasyonu olan yüzde 37,5 oranında artıyor. TÜİK rakamı üzerinden en düşük memur emeklisi 14 bin 741 lira alabilecek. İşçi emeklisi ise 10 bin 300 lira alabilecek.
Enflasyon Araştırma Grubunun rakamları neden değerlendirmeye alınmıyor?
Ülkemizde bir de başka bir kurum olan “Enflasyon Araştırma Grubu” Onlar da enflasyonu yüzde 127,21 olarak açıklıyor. Eğer TÜİK yerine ENAG verileri baz alınsaydı, emekli maaşları yüzde 50,84 oranında zamlanacaktı. Memur maaşları ise, yüzde 63,65 yükselecekti. Böylelikle, en düşük memur maaşı 36 bin lira olacaktı. Yani mevcut durum ile arasında dağlar kadar fark var.
Geçmişte emekliler asgari ücretin yüzde 50 üzerinde maaş alıyordu
Geçmişte emekliler asgari ücretin yüzde 50 üzerinde maaş alırken şu anda yüzde 50 altına düşmüş durumda. Emekli maaşının asgari ücrete oranı: Son 20 yılın en düşüğü. Sadece bu dahi baz alındığında, emeklilerin içinde bulunduğu durum açlık sınırın altında kalıyor. En düşük emekli maaşı en az asgari ücret kadar olmalıdır. Emekliler ikinci bir işe ihtiyaç duymamalıdır. Bununla da yetinilmemeli, bu enflasyon altında 17 bin 2 lira da geçerli bir ücret değildir. 16 milyon emekliye görülen değer budur. İşte size bir fırsat! Önümüzde yerel seçimler var. Hodri meydan! Deyin ve sandıkta verin cevabınızı.
Emekliler sadaka istemiyor. Şu anda yaşadıklarını değil, hak ettiklerini istiyorlar. Birçoğu ay sonunu getirmekte zorlanıyorlar ve açlık sınırının altında yaşıyorlar. Emekliler bir toplumun tecrübesidir, emeğidir, bilgisidir; alın teridir. Doğal, telaşsız, kaygısız ve dingin bir hayatın hak edenidir. Emeklileri “sosyal atık” olarak görmek hiçe saymak, “çalışmaya devam et” mecburiyetine zorlamak medeniyetsizliktir saygısızlıktır.
Sağlıcakla…
Damga gazetesinden alıntıdır.