Ergoterapi, Serebral Palsili bireylerin topluma entegre olmalarına destek oluyor

Beyin gelişiminde meydana gelen hasarların sonucu olarak ortaya çıkan bir nörolojik durum olan Serebral Palsi, bireyin günlük yaşamda bağımsız hareket etmekte zorlanmasına yol açabiliyor ve bu durum sosyal hayata katılımını sınırlayabiliyor. İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Şebnem Nur Alkan, ergoterapinin Serebral Palsili bireylerin motor becerilerini desteklemenin yanı sıra duygusal ve sosyal gelişimlerini de hedeflediğini söyledi. Alkan, “Ergoterapi ile kişisel bakım, iletişim ve sosyal katılım becerileri üzerinde çalışılarak bireylerin fonksiyonel kapasiteleri artırılır. Ergoterapi, bireylerin bağımsızlıklarını kazanmasına ve topluma entegre olmalarına destek olur” dedi.
İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Şebnem Nur Alkan, 6 Ekim Serebral Palsi Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada ergoterapi uygulamalarının Serebral Palsili bireylerin yaşam kalitesini artırmadaki rolünü değerlendirdi.
Serebral Palsi, nörolojik bir durumdur
Serebral Palsi’nin (SP), beyin gelişiminde meydana gelen hasarların sonucu olarak ortaya çıkan bir nörolojik durum olduğunu belirten Alkan, “Serebral Palsi doğum öncesi, doğum sırası veya doğum sonrasında yaşanan oksijen yetersizliği, enfeksiyonlar ya da travmalar nedeniyle ortaya çıkabilir. Kas kontrolü, duruş ve hareketlerde çeşitli zorluklara neden olabilir” dedi.
Bağımsız hareket etmede zorlanabilirler
Serebral Palsili bireylerin kas sertliği, istemsiz hareketler, denge sorunları, konuşma güçlüğü gibi motor beceri problemleri ile karşılaşabildiğini belirten Alkan, “Ayrıca bilişsel gerilik, görme ve işitme sorunları gibi ek zorluklar da yaşanabilir. Bu bireyler günlük yaşamda bağımsız hareket etmekte zorlanabilirler ve bu durum sosyal hayata katılımı sınırlayabilir” diye konuştu.
Çocukluk dönemindeki destekler olumlu katkı sağlıyor
Erken müdahalenin Serebral Palsili bireylerin daha iyi bir yaşam kalitesine ulaşmaları için kritik bir rol oynadığını vurgulayan Alkan, “Özellikle çocukluk döneminde başlanan tedavi ve destekler, motor becerilerin geliştirilmesine ve bağımsız yaşam becerilerinin kazandırılmasına katkı sağlar. Erken teşhis ve müdahale ile bireylerin toplumsal katılımı artırılabilir” diye konuştu.
Ergoterapi yaşam kalitelerini iyileştirmeyi amaçlıyor
Ergoterapinin Serebral Palsili bireylerin günlük yaşam aktivitelerine katılımını kolaylaştırmayı ve yaşam kalitelerini iyileştirmeyi amaçladığını belirten Alkan, “Ergoterapi ile kişisel bakım, iletişim ve sosyal katılım becerileri üzerinde çalışılarak bireylerin fonksiyonel kapasiteleri artırılır. Ergoterapi, bireylerin bağımsızlıklarını kazanmasına ve topluma entegre olmalarına destek olur” dedi.
Ergoterapi toplumsal hayata katılımlarını destekliyor
Ergoterapinin bireylerin motor becerilerini desteklemenin yanı sıra duygusal ve sosyal gelişimlerini de hedeflediğini kaydeden Alkan, “Günlük yaşam aktivitelerinde kullanılan yardımcı cihazlar ve çevresel düzenlemeler, bireyin işlevselliğini artırır. Ergoterapi, kişisel ve sosyal yaşamda bağımsız hareket edebilme kapasitesini geliştirir ve bireylerin toplumsal hayata daha aktif katılımını sağlar” diye konuştu.
Ergoterapinin Serebral Palsili bireylerin hem fiziksel hem de psikososyal gelişimlerine katkı sunduğunu ifade eden Alkan, “Bağımsız hareket edebilme yeteneklerinin artmasıyla bireyler, sosyal ortamlarda daha aktif hale gelir. Aynı zamanda özgüvenleri artar ve sosyal ilişkilerde kendilerini daha rahat ifade edebilirler. Ergoterapi, bireylerin yaşam kalitesini artırmaya yönelik kapsamlı bir yaklaşımla çalışır” dedi.
Ailelerin tedavi süreçlerine aktif katılımı önemli
Ailelerin Serebral Palsili bireylerin gelişiminde kritik bir rol oynadığını kaydeden Alkan, “Çocukların tedavi süreçlerine aktif katılım, onları destekleyici bir ortam sağlamak ve terapistlerle iş birliği içinde olmak, bireyin gelişimini olumlu yönde etkiler. Toplumun da bu bireylere yönelik farkındalık kazanması ve onları kapsayıcı programlar sunması, toplumsal katılımın artırılmasında önemli bir faktördür” diye konuştu.
Eğitim süreçleri ve iş yaşamında desteklenmeliler
Serebral Palsili bireylerin eğitim süreçlerinde ve iş yaşamında çeşitli engellerle karşılaşabildiğini belirten Alkan, “Eğitim ortamlarının erişilebilir hale getirilmesi ve bireylere uygun desteklerin sağlanması, onların potansiyellerini tam anlamıyla ortaya koymalarını sağlar. İş yaşamında da ergonomik düzenlemeler ve kapsayıcı politikalar, Serebral Palsili bireylerin iş dünyasında daha aktif rol alabilmelerini destekler” diye konuştu.
Erken müdahale, uygun terapi ve toplum desteği ile bağımsızlıklarını kazanabilirler
Serebral Palsili bireylerin erken müdahale, uygun terapi ve toplum desteği ile bağımsızlıklarını kazanabildiğini ve topluma etkin bir şekilde katılabildiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Şebnem Nur Alkan, sözlerini şöyle tamamladı: “Serebral Palsi Günü, bu bireylerin ihtiyaçlarını ve haklarını vurgulamak için bir fırsat sunar. Toplum olarak farkındalık oluşturarak Serebral Palsili bireylerin yaşam kalitesini artırabilir, onların daha eşit bir yaşam sürmelerini sağlayabiliriz.”
Bilgi: Ayşegül Arıkan Erben / İstanbul Atlas Üniversitesi /  444 3 439  / [email protected]
Not: Görselleri yüksek çözünürlüklü olarak indirmek için üstüne tıklayın.
 
 
Paylaş PaylaşBu e-maili bir daha almak istemiyorsanız tıklayınız…