ESKİ GİRESUN’UMU İSTİYORUM

Ben bu şehri özler oldum. Halbuki içinde yaşamaktayım her saniye her dakika her saat ve her gün…Gözlerim nemleniyor, ağlayacak gibi oluyorum.Bu sokaklar, bu caddeler, bu insanlar beni tanımıyor artık. Eski Giresun’u arar oldum.Bu apartmanı, apartmanları anlamaz oldum.Baba evim Hacıhüseyin Mahallesi’nde. Annemle babam rahmetli olmadan haftanın her günü ziyaretlerine giderdim. Sohbet ederdim onlarla. Apartmanda kimlerin oturduğunu, komşuluk ilişkilerini sorardım. Hiç yerli kimseler yok diye söylerlerdi.Eskiler,bir bir göçüyor bu dünyadan, yerine köylerden kente göçenler geliyor, derlerdi.Esma, Mediha, Emine teyzeyi, Tenekeci Faik amcayı ve onun tonton eşi Şükriye teyzeyi, Hamalbaşı Osman amcayı ve onun değerli eşi Emine teyzeyi sorardım.O zamanlar, seksen yaşındaki emekli zabıt kâtibi babam sağ elinin baş parmağını aşağıya doğru göstererek:Çoğu toprağın altında, derdi .Osman Nuri denilen yokuşun başından hamama doğru inen sokakta oturan arkadaşlarını sorardım babama. Gözleri nemli, dalarak bir noktaya bakardı evin içinde.Ağabey de Eyüp de yok, çoktan gittiler, dönme zamanları geldi derdi.Yeniyol’a ne var ne yok diye sorardım, bıyığının altından acı bir tebessümle Yeniyol benden uzak oğlum, derdi.Marangoz Kon Kon Hasan, Tüccar Sabri Aksoy, Motosiklet tamircisi Ali Hıdımoğlu, Berber Niyazi, Boyacı Harun, Hortlak Yurduşen, Gıdı, Kahveci Daz Ali, Şaban Mumcu, Laz fırıncı Osman, Bakkal Bahri Erkut, Hasan Sütlaş, Koyun Baba, Bakkal Sadi İpek, Müfit Nefesoğlu, Berber Ali Osman’ı sorardım Hepsi çoktan rahmetli, kala kala üç beş kişi kaldık derdi.Başlardı onları sıralamaya:Ben, Kuş Mehmet, Emin Çankaya, Nihat Tek, Naci Pamuk, Sabri Erez…(Şimdi hiçbiri yok hayatta)Eskinin Hacıhüseyinini özlemlerimle bırakıp Sokakbaşı, Çınarlar, Kazancılar Yokuşu yoluyla Kumyalı’ya ulaşırdım.O yıllarda da sokaklar, caddeler hep taş yığını olmuştu Sokaklar hava alamaz, komşular birbirini tanımaz olmuştu.Köyler, kente akın etmiş, şehir zaptedilmiştiEskilerden birini bulupta sormak isterdim bu şehri.Deli Nebiye’yi, Deli Seniye’yi, Deli Mehmet’i sorsaydım akıllı geçinen şehir eşkıyalarına.Bana eski Giresun’u getirin deseydim.