Giresun Üniversitesi öğrenci toplulukları, bazı sivil toplum kuruluşları ve sendika temsilcilerinin ortak hassasiyetlerle, insani kaygılarla düzenlediği etkinlik sabah saatlerinde etkinlik alanının hazırlanması ile başladı.
Ortak bir yürüyüşün düzenlendiği etkinliğin ilk günün de, ortak bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi.
Yürüyüş ve basın açıklaması sonrası şiir okunarak ortak etkinlik tamamlandı.
6-10 Mayıs tarihlerinde, saat 10.00 – 16.00 arasında Güre Yerleşkesinde farkındalık etkinliğinin devam edeceği bildirildi.Yapılan Basın Açıklaması:Zalim de, Mazlum da Bugün Apaçık Şekilde Belli Olmuştur!
Bizler bugün burada, Dünya genelinde zulme uğrayan tüm insanlar için toplandık.
İslam, Selamdır, Selamettir. Selamette olmak, güvenli bir yerde olmaktır.
Hem inancımızda Zulüm yoktur, zalimliği bilmeyiz; hem de içinde bulunduğumuz Anadolu toprakları tarihin her ânında mazlumlara yuva olmuştur, mazlumları da mazlumluğu da iyi biliriz. – Sosyal statüsü ve ekonomik imkanları ne olursa olsun, sesimizin ulaştığı ve burada bulunan herkes kendisine şu soruyu sorsun.
“Ben mazlumdan yana mıyım, zalimden yana mı? Zalimden ne kadar uzağım, mazluma ne kadar yakınım? – Çok şükür atalarımız bizlere zalimlikle anılan bir tarih bırakmadılar. Bu coğrafyanın insanları olarak her zaman mazlum yana, mazlumun arkasında durduk. – Sözün bittiği yerdeyiz. İkiyüzlülüklerin zulmü azdırdığı zamandayız. Soykırımcılar Filistin’de, Doğu Türkistan’da, Myanmar’da ve Dünyanın birçok yerinde katliam yaparlarken, Susanların kıyameti zorladığı zamandayız. Evet, bugün mazlumların kanı üzerine kurulmuş bir sistem var. Zulme aracı olan o şebekelere kimileri devlet diyor. Hayır ABD, Çin ve İsrail bir devlet değildir. Emperyalizm tarafından kurulmuş ve desteklenen bir terör örgütüdürler. İsrail, bütün dünyaya kötülük yayan, soykırımcı bir organizasyondur. İşte… Bu rejime karşı direnen bir avuç insan, Bugün, bütün dünyanın onurunu tutmaya çalışan o halk katlediliyor. İnsanlık nerede? Onur nerede?
–
21. yüzyıl, Batı Medeniyetinin iddaa ettiği bütün değerlerin altında kaldığı bir yüzyıl oldu.
Batı Medeniyetini bir canavara benzeten Mehmet Akif ne kadarda haklıymış. Bir kıtanın insanlarını köle olarak başka bir kıtaya taşırken, diğer kıtanın da yerli insanlarını yok ettiler.
Kendinden olana tek bir söz söyletmeyen Batılı Ülkeler, Batı hukuku, Batı Medeniyeti; İsrail tarafından, Gazze’de on binlerce insan katledilirken; çocuk, yaşlı ve kadın ayırt edilmeksizin üzerlerine bombalar yağdırılırken, Çin tarafından, Doğu Türkistan’daki insanlar modern mankurtlara dönüştürülmek için hapishanelere atılırken, kız çocukları zorla Çinli erkeklerle evlendirilirken, kadınların evlerine yabancı erkekler yerleştirilirken ve yaşılar aşağılanırken, Myanmar’da insanlar yakılırken, Keşmir’in sınırları çizilirken, Brezilya’daki yağmur ormanları yok edilirken, Yemen’de insanlar aç bırakılırken, Bosna’da katliam yapılırken, Cezayir’de kalabalıklara ateş edilirken, Afrika’da, çocuklar asker olarak kullanılırken, maden ocaklarında 30’unu göremeyecek şekilde çalıştırılırken ve toplu mezarlar oluşturulurken, Sömürgeci emperyalistler tüm dünya insanlarının topraklarına ve canına kastederken, Nerededir ve bu suçların neresindedir? – Kitlesel ölümleri gerçekleştirenler suçsuz, kendini savunanlar suçlu öyle mi? Kimse başını kuma gömmesin… Sırtını emperyalistlere dayayarak, emperyal amaçlar güden devletler bir terör örgütüdür, aralıksız olarak yıllardır Filistin, Doğu Türkistan, Arakan ve Keşmir’de katliam yapıyorlar. Bu gerçekten kaçabilir miyiz? Katil belli iken kimse güce yaslanıp mazlumu taşlamasın. Bu köhne dünya yıkılır! Ancak adaletle yoğrulmuş insanlık ayakta kalır. Bizim tarafımız belli: Biz postallarıyla adaleti ezenlerin değil… Tüm mazlum kardeşlerimizin yanındayız. Çünkü biz, insanız… – Değerli Kardeşlerim Ve insanlık harekete geçiyor, adaletin tutulup kaldırılacağı gün yaklaşıyor… Zalimden hesap sorulacak. Onun için zulümden korkmayacağız. Onun için bir kere daha haykırıyoruz: Dünya’da işlenen zulmün en görünür çocuğu olan İsrail, soykırımcı bir terör örgütüdür. 7 Ekim’den bugüne, Gazze’de 100.000’den fazla insan yaralandı, bilinen 35.000’den fazla şehit var. En az 17.000 çocuk yetim kaldı ya da ailelerinden ayrıldı; çok daha fazlası ise fiziksel ve duygusal travmanın izlerini hayatları boyunca taşıyacaklar. Ve on binlerce insan kayıp, birçoğunun evlerinin enkazı altında gömülü olduğu tahmin ediliyor. Bu bir katliamdır. Bu bir soykırımdır. – Dünyanın bir ucundaki Üniversite öğrencileri, dünyanın farklı yerlerindeki insanları cesaretlendirecek, eylemlere enerji verecek bir girişimde bulundular. Uyuyan vicdanları uyandırdılar, Dünyanın farklı bölgelerinde bir uyanışa, bir sahiplenmeye sebep oldular. Hepsine Giresun’dan Selam Olsun.
Artık vicdanlar uyanıyor!
Sabredin ey insanlar, Onlar kendilerini, kalelerinin içinde güvende hissediyorlar, Sabredin. ALLAH o kaleleri onlara, kendi elleriyle yıktıracak kudrettedir.
Bugün burada eşsiz bir etkinlik düzenliyoruz. Yönetmek için bölerler ve bölünmüşlüğün sabit bir halde kalması için uğraşırlar. Bizler burada insanlık için, tüm farklılıklarımızla bir araya gelerek iyiliğe bir şans verdik.
Aranızda Selamı yayın.
Geldiğiniz için hepinize teşekkür ederiz. 1 hafta boyunca burada bir farkındalık oluşturulmaya, mazlum insanların sesleri duyurulmaya çalışılacak olup, fırsat buldukça etkinlik alanında vakit geçirmeye çalışalım. ALLAH’a emanet olun.