GÜCÜ OLAN KAZANDI (!)

Son 1 haftalık süreçte, Giresunspor adına yaşanan olumsuzlukların gölgesinde oynanan deplasman maçını kaybederek haftayı tamamladık.
Puansız ve sonraki haftalar için umut vermeyen bir oyunun neticesinde. Konuşulacak o  kadar çok satır başı var ki, bu maç sonu yorumu yazmak ne kadar doğru ondan da emin  olmadığımı söyleyebilirim. 
Sonucu sürpriz olmayan bir  maçtı Göztepe karşılaşması. Kağıt üzerinde net favori olan takımın, net skorla ve kazandığı maç sonunda aslında çokta konuşulacak şeyler olduğunu düşünmüyorum. Yine de bir kaç satır karalayalım. 
Mehmet Birinci’nin eldeki kadrodan yola çıkarak öncelikle gol yememek üzerine kurgulamaya çalıştığı deplasman oyun taktiği maalesef bu sefer tutmadı. Erken yenilen gol ile Giresunspor’un çözülmesi fazla zaman almadı. Kalitede zaten ağır basan Göztepe’nin oyun hakimiyetini ve kontrolünü eline alması da açıkçası sürpriz olmadı.
Saha içine baktığımızda puanı bizim tarafımıza yazdıracak bir oyun yoktu. Sezon başı izlemekten keyif aldığımız mücadeleci futboldan ve koşan takımdan da eser yoktu. En büyük gücünü de sahaya koyamayan Giresunspor’da puan gelir düşüncesi büyük bir hayalden öteye gitmedi. Oyuncu performanslarına baktığımızda, içeride rüzgarın lehimize dönmesini sağlayacak tek oyuncu ismi sayamam. Baştan sona, sağdan sola tüm oyuncuların vasat altı kaldığını söylemek yanlış olmaz. Böyle sıkıntılı bir süreçte oyuncuları olaya konsantre etmek, moral motivasyon sağlamak hem Mehmet Hoca için zordur, hem de oyuncular içinde bu havayı yakalamak kolay olmaz. Nihayetinde özellikle 1.golden sonra oyuncuların sahaya  direnç anlamında karakter  koyamamasının ana sebebinin de bu olduğu kanaatindeyim.
Burada bireysel oyuncu performanslarına girmeye gerek yok diyorum. Sadece şunu belirtmek isterim, özellikle potansiyeli olan oyuncuların maç seçmeden, sakatlanırım korkusu taşımadan tüm güçlerini sahaya bırakmaları, onların sonraki futbol hayatları ve talipleri için dikkat çekici bir detay olacaktır.
Finalde bakıldığında kaybedilmiş bir maç var. Kalite olarak kantara giremeyeceğin bir rakibe karşı ve deplasmanda. Buraya kadar bir sıkıntı yok, ama bundan sonraki maçlarda bu dağınıklık, maça odaklanamama, tükenmişlik ve özgüven eksikliği insanı tedirgin ediyor. Konunun özeti çok fazla siklet farkı olan bir rakip ve güçlü olan kazandı.
Takım, dış sahadaki Sakarya maçından sonra içerideki Gençlerbirliği maçını da tamamladıktan sonra net fotoğraf ile ortaya çıkar.
Birçok arkadaşım, dostum ve takipçim puan silme cezası ile alakalı fikirlerimi merak ediyor. Bir aksilik olmaz ise, hafta başı sadece mevcut durumu barındıran geniş bir yazı yazmayı düşünüyorum.1 haftalık süreç için bilirkişi modunda Ali -Veliyi, Veli-Ahmet’i, Ahmet ise Hasan’ı suçlayarak bu sıkıntılı süreç çözüme kavuşmaz..Tabiki bu benim düşüncem.
EN İYİSİNİ SİZ BİLİRSİNİZ(!)
Kalın sağlıcakla…