Peş peşe kaybedilen 8.maçtan sonra, saha içi ile ilgili yazılabilecek çok şey olmadığını düşünenlerin sayısının oldukça fazla olduğunu hepimiz biliyoruz.
Kaybedilen maç beni şaşırttı mı? Tabiiki hayır. Hepimizin beklediği bir sonucu şaşırmadan yaşamış olduk. Giresunspor için kaçınılmaz bir yenilgi ile bir haftayı daha geride bıraktık.
Kısıtlı ve yetersiz kadro, cezalı ve sakat oyuncular ile iyice daralınca, skorun farklı mağlubiyet şeklinde ortaya çıkacağı korkusu da maalesef gerçek oldu.6-0’lık mağlubiyet tüm camianın tükenişine final yaptı.
Saha içine baktığımızda, kalite yetersizliğine, mücadeledeki tükeniş ve tecrübesizliğin verdiği erken kırılma da eklenince, aslında detaya girecek pek bir şeyin olmadığını hepimiz biliyoruz. Bireysel performanslar dip yapınca ve buna bireysel hatalar da eklenince detaylık pek bir şey kalmıyor zaten. Rakibin her şartta çok çok ağır basan kadro kalitesi skorun ana sebebiydi bence. Rakip Bandırmaspor’un farkı daha da açabilecek gücünün tamamını sahaya yansıtmaması da daha büyük hezimetin önünü kapatmış oldu.
Bu sezon için bundan sonraki süreç nasıl devam eder? Nasıl sonuçlanır? sorularının cevabını kısaca geçmek ve bir sonraki sene ile ilgili düşüncelerimi yazmayı daha doğru buluyorum.
Kalan maçlara baktığımızda ümit verecek bir durum olduğunu düşünmüyorum. Bundan önceki süreçte söylediğim gibi, Giresunspor her puan için zorlanmaya devam edecektir. Ve üzülerek eklemek istiyorum, kalan maçlarda çok gollü mağlubiyetlerin yaşanma ihtimalini de bir hayli yüksek.
Bu oyuncu grubu belki de ellerinden gelenin en iyisini vermek için uğraş veriyordur. Ama yeterlilik bunun üzerine çıkmaz, mücadele gücünü yüksekte tutamadığın her maç farklı mağlubiyetler yaşamak yüksek ihtimal taşır.
Saha içi ile alakalı çok bir şey olmasa da, Serhat GÜLLER’ in maç sonu açıklamaları ile alakalı birkaç şey söylemek isterim:
Serhat Hoca, iki hafta önce; “Bu takım transfer yapmasa da amacımız ligde kalmak” derken, an itibariyle, oyuncu geliştirmekten ve oyuncu yetiştirip tecrübe kazandırmaktan bahsetti. Bu söylem bence iki hafta öncesi için kamuoyuna verilmesi gereken en gerçekçi açıklama idi. Rakiplerin alacağı skorların öneminden bahsederken, Giresunspor’un saha sonuçlarının her şeyden daha önemli olduğunu unuttu sanırım. Transferi düşünülen oyuncular ve anlaşmaya yakın futbolcu isimleri telaffuz edilirken, saha sonuçları olmadan bunların bir anlam taşımadığı hesaba katılmadı sanırım.
Finalde, bu takımın bu ligde kalmasını sağlayacak herhangi bir hamle şansı olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden konuşacaklarımız ve gündem, önümüzdeki senenin planlaması olmalıdır.
Transfer tahtası için organize edilen gecelerden toplanan miktar ne kadardır net bilgi sahibi değilim ama, tahtanın açılması artık zorunluluk haline gelmiştir.1 yılda 2 lig düşen Giresunspor’un en gerçekçi hedefi, önümüzdeki yıl 2.ligde tutunabilmek olmalıdır. 2.ligde tutunabilmek içinde belirli bir kadro kalitesine ihtiyaç vardır. Mevcutta elde kalanlar ile tutunmayı planlamak gerçekçi olmayacaktır. Fotoğraf gösteriyor ki, yapılanma için yeni bir kadroya ihtiyaç vardır. Bu kadronun kurulması da transfer tahtasını açarak, yapılacak oyuncu transferinden geçmektedir.
Mevcuttaki idarecilere akıl vermek bizim haddimize değil ama, futbolun içinden gelmiş bir futbolsever olarak tavsiyem, toplanan miktara, gelir getirebilecek oyuncuların satışından sağlanacak miktarı ekleyip, kendi cebinizden yapacağınız katkılarla tahtayı açtırın ve bir an önce 2.lig için yeterliliği olan oyuncuları zaman kaybetmeden takıma ekleyin.
Şu an Giresunspor’u yönetenlere yada iler ki süreçte bu kulübü yönetmeye talip olup, görev alacak arkadaşlara da bir tavsiyem var;
Transfer zor bir süreçtir, bilgi ve deneyim ister. Kendinizi ve kulübü ağzı iyi laf yapan menajerlere sakın ola kaptırmayın. Bu şehirde futbolu bilen, bu işten anlayan birçok tecrübeli insan vardır. Danışın, sorun, fikir alın, istişare yapın. İnce eleyip sık dokuyarak hata yapma ihtimalinizi minimuma indirin. Sorarak danışarak hareket ederseniz kaybeden değil kazanan olursunuz. Hedefinizi, planlamanızı kamuoyuna şeffaf bir şekilde anlatın.
Bu dakikadan sonra yapılacak her hata insanların gözüne batar. Bu dakikadan sonra PARDON iş yapmaz.
Demedi demeyin..
Kalın sağlıcakla…