Hak İş Başkanı Türkmen’in yaptığı açıklama şu şekilde;
“Antidemokratik Müdahaleleri Nefret ve Şiddetle Kınıyoruz…
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 48 yıllık onurlu tarihimizde olduğu gibi bugün de darbe, muhtıra ve başka kılıflara bürünmüş bütün antidemokratik müdahaleleri reddediyoruz.
HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 28 Şubat darbesinin 27. Yıldönümünde bütün antidemokratik müdahaleleri nefret ve utançla anıyoruz. HAK-İŞ olarak, 48 yıllık onurlu tarihimizde olduğu gibi bugün de darbe, muhtıra ve başka kılıflara bürünmüş bütün antidemokratik müdahaleleri reddediyoruz. Bu tür yollara tevessül edenleri şiddetle kınıyoruz.
28 Şubat, Türk demokrasi tarihine bu ülkenin gerçek sahiplerinin tasfiye edilmeye çalışıldığı bir süreç ve kara bir leke olarak geçmiştir. İnsan onuru ve haysiyetinin ayaklar altına alındığı bir süreç bütün dünyanın gözleri önünde yaşanmıştır. Başörtülerinden dolayı üniversite kampüslerine alınmayan, coplanan, yerlerde sürüklenen, ikna odalarına alınan kız öğrencilerin, kendi ülkelerinde eğitim hakkı ellerinden alınmıştır. Kadınların başörtülerinden dolayı kamuda çalışma hakkı ellerinden alınmış, ehliyet ve pasaport dahi verilmemiştir.
İnsanlık onurunun ayaklar altına alındığı ve bütün dünyanın gözleri önünde yaşanan bu utanç verici duruma maalesef bir kısım sivil toplum örgütleri sessiz kalmış, hatta bu sürecin taşeronluğunu yapmıştır. Bazı sivil toplum örgütleri yine kendi deyimleriyle oluşturdukları “Beşli Çete” ile üyeleri olan işverenlere, esnafa ve emekçilere ihanet etmiştir. 28 Şubat darbesine destek veren bütün kesimlere, kurumlara, aktörlere yargı önünde hesap sorulmadığı, sorulamadığı için 28 Şubat darbesi ile tam olarak hesaplaşılamamıştır. Bu durum bizi demokrasimizin geleceği açısından hala endişelendirmeye devam etmektedir.
HAK-İŞ Konfederasyonu, 47 yıllık tarihi yürüyüşünde darbelere, olağanüstü dönemlere, demokrasiye yönelik bütün müdahalelere karşı demokrasiden, milli iradeden, halktan ve özgürlükten yana tavır almıştır. 28 Şubat döneminde darbecilerin brifinglerine katılmayan HAK-İŞ’in önüne türlü engeller çıkartılmıştır. Sendikalarımız tek tek tasfiye edilmek istenmiş, bazı işkollarında bu tasfiye gerçekleştirilmiştir. HAK-İŞ o dönem bir yalnızlığa itilmek istenmiş, ama her şeye rağmen HAK-İŞ, milli güvenlik kararlarına ilk tepki gösteren ve darbecilerle iş birliği yapanlara asla eklemlenmeyen bir duruş sergilemiştir.
HAK-İŞ, Türkiye’deki darbe ve bütün antidemokratik girişimlere karşı onurlu bir direniş gösteren tek işçi örgütü olmuştur. HAK-İŞ, 28 Şubat sürecinde de milli iradeden yana tavır almış, Türk demokrasisi ve sendikal hareketinin onurunu kurtarmıştır. Bu bizim için büyük bir onur ve gururdur. Keşke bu süreçlerde bizimle aynı kulvarda yürüyenler de bizlerle beraber demokrasiden ve millet iradesinden yana saf tutabilselerdi. Bu, ne yazık ki gerçekleşemedi. 28 Şubat darbesinde sendikaların kullanılması maalesef büyük bir utanç olarak sendikal tarihimize geçti.
HAK-İŞ, 28 Şubat sürecinde demokrasi ve milli iradeden yana göstermiş olduğu tavırdan dolayı ağır bedeller de ödemiştir. HAK-İŞ, 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi de millet iradesinden yana tavır almış, demokrasi yolunda şehit ve gaziler vermiştir. 15 Temmuz gecesi darbeye karşı tankların, tüfeklerin ve silahların karşısında göğsünü siper eden kahraman halkımız, bundan sonra da hiçbir darbe girişimine müsaade etmeyeceğini net bir şekilde ifade etmiştir.
HAK-İŞ olarak, darbelerin yıldönümlerini demokrasimize sahip çıktığımız ve millet iradesinin önemine dikkat çektiğimiz günler olarak görüyoruz. Bu nedenle her yıl tarihimize kara bir leke olarak geçen, darbe ve darbe girişimlerini hatırlıyor ve topluma hatırlatıyoruz.
HAK-İŞ olarak, Türkiye’de demokrasinin askıya alındığı bütün süreçlerin çalışanların ve emekçilerin zarar görmesine neden olduğuna dikkat çekiyor, nereden gelirse gelsin her türlü darbeye ve başka kılıflara bürünmüş antidemokratik müdahalelere dün olduğu gibi bugün de karşı olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz”