HALI SAHADA 9-10 MAÇI

Arşimet’in bir sözü var: “Bana bir kaldıraç verin dünyayı ayağa kaldırayım.”…Teknik adam Mehmet Birinci basın toplantısına bu söz ile başlayıp devamında: “Gücümüz bu kadar, bundan fazlası elimizden gelmiyor,” diyerek, Giresunspor’un mevcut durumunu özetledi aslında. Ne kadar çabalarsa çabalasın, takımın ve oyuncuların potansiyeli bundan öteye gitmiyor.
Her maç sonunda hemen hemen aynı şeylerden bahsetmekten, mevcut eksikleri dile getirmekten ben yoruldum, sizde sıkıldınız belki de. Ama fazlası ve ötesi yok. Hamur bu ve bundan farklı bir yemek çıkmıyor. Giresunspor’un maksimum gücü ve yapabilecekleri bundan ibaret.
Yine de biraz saha içine bakalım:
Erolcan’ın da olmayışıyla oyun kurmakta zorlanan takım, Furkan-Enishan ikilisiyle rakibe karşı çok yumuşak kaldı. Tecrübeli rakip karşısında adam ve alan kapatmakta çok zorlandı diyebilirim. Buna kanatlarda oynayan Ertuğrul ve Farukcan’ın savunma performanslarındaki verimsizlik de eklenince, tecrübeli  Gençlerbirliği oyunun kontrolünü elinden hiç bırakmadı. Sadece koşarak oyun bozmak bir yere kadar para etti. Kalite, bozmaya çalışanın önüne geçti. Kalemizde yaşanan sayısız pozisyonunu moral bozukluğu ile izledik tribünde. Rakibin iki etkili kanat oyuncusu Amilton ve Muhammet Himmet ile geldikçe geldiler. Bu anlarda, Erkan Anapa performansı belki de farka gidecek maçın önüne set oldu
Oyunu dengelemeye çalıştığımız her anda, takım halinde mücadelenin  tavan yaptığını gördük. Direnebildiğimiz kadar direnmeye çalıştık koşarak ve mücadele ederek, ama o da bir yerden sonra para etmedi. Koşu ve mücadele  problem çözmeye yetmedi bu zamana kadar, yetmeyecek de.
Maçın bütününe baktığımızda başta kaleci Erkan olmak üzere, Farukcan, Çekdar ve Kadir dışında çok fazla karakter koyan oyuncu olduğunu söyleyemem. Çok rahat şekilde rakibe 3 puan yazabilecek maçı, bu oyuncuların mücadelesi ile müsabaka sonuna kadar taşısak da, Amilton becerisine maçın hakeminin saçmalığı da eklenince puan uçup gitti bir anda.
Tecrübeli oyuncuların saha içinde ne kadar önemli olduğunu hep söyler dururum. Tecrübe, yenilen golden sonra saha içinde hakeme baskıyı kurabilecek ve VAR ın hakemi izlemesi için monitöre çağırmasını sağlayacak gücün adıdır. Gördük ki o güçte bir futbolcu bizde yok!!
Finale baktığımızda beni şaşırtan bir sonuç olmadı. Hatta maçı o dakikaya kadar skor dengesinde götürebilmek bile normalin dışında bir durum oldu. Acı olan her puanın kıymetli olduğu bu periyotta, bu şekilde gol yiyerek kaybetmek oldu.
Takım artık skorlara reaksiyon veremeyecek moda gelmiş. Mağlup olmak artık çok normal karşılanır olmuş takım içinde.
Her hafta aynı şeyleri ben yazmaktan sıkıldım, belki de siz de okumaktan sıkıldınız. Ama tekrarda fayda var. Bu takım puan almak için her maç  en az bu maçta olduğu kadar zorlanacaktır. Çünkü kadro kalitesi zorlanmadan puan kopartabilecek kalibrede değil.
Bundan sonrası  her türlü senaryoya açık aslında: “Takım küme düşer, bu hızla bir sonraki sene bir alt lig, bu takım amatöre kadar el frensiz gider…” Benim bildiğim ve savunduğum tek şey var;Tahtayı açtırıp en az 7-8 net oyuncu ile ligde kalmak için savaşmayı riske edecek hamleler şart. Aksi halde düşüşü yavaşlatmak bile zor ama çok zor.
Hep söylerim, oyuncuları bireysel olarak hızarın ağzına atmayı doğru bulmam. Ama bu maçın sonu ile alakalı iğneyi biraz batırıp çıkaracağım.
Bakın sevgili genç(!) futbolcu kardeşlerim. Bu seviyelerde 15 yıldan fazla koşturmuş birisiyim. Bu seviye liglerde oynayabilmek için hangi badireleri atlatıp geldiğimi de yıllar geçse de unutmam. Sizdeki gibi damdan düşüp bu liglere gelmedim. Sizin gibi şanslı futbolcu sayısı da çok azdır emin olun. Demem odur ki, bu ligin kıymetini bilin! Şimdi bilmezseniz, anladığınızda vakit çok geç olabilir.
Kulübün emekçilerinin maç sonu üzüntülerini görünce içim sızlıyor. Ama sizin maç sonu rahatlığınız bendeki üzüntüyü daha da arttırıyor. Kaybedilmiş bir maç var! Soyunma odanıza gidin ve cenazeniz için üzülmeyi bilin! Rakip futbolculardan forma alma yarışına girmek yanlış işler!
Gün gelir, almak için soyunma odasına girmeden gidip aldığınız formaları halı sahalarda 9-10 maçlarında giyersiniz, ötesi olmaz!
Kalın sağlıcakla…