KAPTANIN KÖŞESİ/ BÖLÜM-48

Değerli Okuyucularım, daha önce de bahsettiğim üzere PIT (Öğretmen Pilot Eğitimi) eğitimi dahil 3,5 yıllık görev süresini dolduran arkadaşlarımız isterlerse (isteğe bağlı olarak) son uçuşları için 2 ya da 4 uçak planlama yaptırarak istedikleri bir görevi filolarından talep edip son uçuşlarını yapıyorlardı. Bu uçuş ekibinin oluşmasında son uçuşunu yapan kişi uçuş ekibini de seçme ayrıcalığı vardı. Bu uçuşun adına” Fini Flight” diyorduk. Yani Türkçe karşılık olarak o üsteki “son uçuş” diyebiliriz.
AYDIN TEMEL’İN SON UÇUŞUGörev süresi biten, aramızdan ayrılacak olan sevdiğimiz arkadaşlarımıza üzülüyorduk. Bu sefer sıra sevdiğimiz bir aileye, yani devremiz olan Bnb. Aydın Temel’lere gelmişti. Aydın son uçuşunda 28 Eylül 1994 tarihinde 4 uçaklık kol uçuşu görevi talep etmişti. Tanıdığımız bir arkadaşımızın son uçuşunda onu yalnız bırakmaz, eşlerimiz ve hatta müsaitse çocuklarımızla onların mutluluklarını paylaşırdık. İşte böyle bir günde eşlerimizde bizlerle beraber bu mutluluğa şahit olmuşlardır.
Yukarıdan aşağıya 1’nci resimde: Soldan sağa; Yzb. Erhan Akçay, Bnb. Sami Uluocak, İsmini bilemediğim Amerikalı bir pilot, Bnb. Aydın Temel, Bnb. Miray Kesici, Bnb. Naci Hızlı, Bnb. Ali Karaoğlan, Yzb. Behçet Özkarakaya, Yzb. Hüsnü Barbaros ve bendeniz Bnb. Kâmil Güngör. Sağda ise uçuş sonu bizleri karşılayan eşlerimizle beraber çektirdiğimiz fotoğraf. Aydın ve ben aynı uçakta 1 numara yani lider olarak planlanmıştık. Diğer uçaklarda ise; Naci, Ali, Sami abi, Erhan, Miray ve Amerikalı pilot uçmuşlardı ama kim kiminle kaç numara uçtu hatırlamam mümkün değil. 1979 senesinde, 1979-A Devresi olarak, İzmir/Çiğli Uçuş Okulunda T-37 temel jet ve T-33 tekâmül jet uçaklarında uçtum ve pilot oldum. Bizim uçuşlarımız devam ederken Amerika’dan T-33 tekâmül uçaklarının yerine T-38 uçaklarını uçurma projesi başlamış ve büyük nakliye uçaklarıyla T-38 uçakları gelmeye başlamıştı. Her gelen nakliye uçaklarının taşıdıkları uçakların uçuş apronunda bembeyaz görüntüleri keşke biz de bu uçaklarda uçabilseydik diye hayıflanmamıza neden oluyordu. Sonuç olarak bizim 1979-B devresi T-38 tekâmül jet uçaklarıyla uçma şansını elde etmişlerdi. Ben ise bu şansı yolcu olarak bile olsa arka kokpitte 15 sene sonra yakalamıştım.Hava Kuvvetlerinde görev yaptığım 1975-1996 yılları içinde faal olarak serviste olan uçaklarda (F-5 ve F-104 uçakları hariç) gerek sorumlu pilot olarak gerekse Aydın arkadaşımın son uçuşunda arka kokpitte uçtuğum gibi yolcu olarak (bu yolcu olarak söylemini ben uydurdum) uçuş yaptım. Bu uçaklar; T-41, T-34, T37, T-33A, T-38(1 sorti yolcu), F-100C, F-100F, F-4E, F-16(1 sorti yolcu), SF-260(1 sorti yolcu), T-11(yolcu), C-47(yolcu), C-160(yolcu), C-130(yolcu), UH-1 helikopter(yolcu), CN-235(yolcu), Viscount (Vaykant), 4 adet turboprop motorlu nakliye uçağı (yolcu olarak).Şimdi sizlere biraz da Aydın’ın son uçuşundan bahsedeceğim. Planlandığı saatte 4 uçak brifing yaptık. Brifingde, hava durumu, NOTAM’lar, emergency (acil durumlar) durumlarda hareket tarzı, uçuşun uygulama usulleri vb. konular konuşuldu. Brifing sonunda paraşüt, kask ve G elbisemizi giyerek uçak başına gittik. Motor çalıştırma, taksi, piste giriş, 2 li olarak kolda kalkış, kalkış sonu 4 lü kol çalışma sahasına gidiş sorun olmadan tamamlandı. Çalışma sahasında 4 lü kol akrobasi hareketleri çalışıldı ve çalışma sonu 4 uçak kolda iniş paternine gelindi. Tek tek inişler yapıldı ve her uçak tahsis edilen park yerine taksi yaparak motorlarını durdurdu. Daha sonra tebrik ve kutlamalara geçildi ve böylece ENJJPT’e tayin olan her pilot için rüya gibi geçen bir görevin son uçuşunu yapmanın huzur ve mutluluğu ile güzel bir gün geçirmiştik.Son uçuştan sonraki kutlamaları kısa süre sonra kendi uçuşumda anlatacağım için bu bölümde detaylara girmeyeceğim.Uçuş ve T-38 uçağıyla ilgili bir şeyler söylemek isterim. Böyle bir uçuşta beni de planlayıp birlikte uçtuğumuz sevgili devre arkadaşım Aydın’a çok teşekkür ederim. Ayrıca 15 sene sonra da olsa bir ilki gerçekleştirmenin yani T-38 uçağında uçmanın mutluluğunu yaşamış oldum. Uçuşun her anından büyük zevk aldım zira yanlış hatırlamıyorsam benim uçtuğum filonun 4 lü kol görevleri yoktu ve en son 4 lü kol uçuşunu yüksek ihtimalle F-4E uçaklarında uçuyorken 1989 senesinde uçmuş olabilirim. T-38 uçağına gelince, benim uçtuğum uçak olan T-37’den sonra çok hızlı gelmişti her şey, zira bu uçak dünyanın ilk süpersonik (ses hızından daha hızlı) jet eğitim uçağı olma ünvanına sahipti. O gün çok güzel bir gün yaşamış olmanın mutluluğuyla bugün bile her anını hatırlayabildiğim unutulmaz anılara sahip olmuştum.
SON TATİLİMİZE GİDİYORUZAmerika’da Washington ve New York bölgelerini görmek için Mayıs 1996 tarihinde tüm hazırlıklarımızı tamamlamış ve hareket günümüzü de eşi Amerikalı olan sevdiğimiz bir ailenin kızı Nazlı’nın Philadelphia’daki düğünlerine denk gelecek şekilde planlamıştık. Sabah erken bir saatte yola koyulduk, karayolları haritasını takip ederek yol boyu geçtiğimiz şehirlerde kısa gezintiler yaparak akşamın geç bir saatinde şu an hatırlayamadığım bir şehirde gece konaklamıştık. Ertesi gün yine yola koyulduk ve akşam saatlerinde Philadelphia şehir merkezinde kalacağımız otele gideceğimiz otoyol çıkışına az bir mesafe kalmıştı.
OTOYOLDA LASTİĞİMİZ PATLADIDeğerli Okuyucularım, çok azımız hayatları boyunca kullandığı arabasının patlayan lastiğini değiştirmek zorunda kalmıştır. Diğer bir ifadeyle belki de çok kişinin hiç lastiği patlamamış da olabilir, inşallah kimse böyle bir şey yaşamaz. O akşam otoyolda otel için çıkış yapacağımız sapağı takip ederken yokuş aşağı meyilli bir yolda korkunç bir patlama sesi ve durana kadar parçalanmış lastiğin asfaltla teması sonucu çıkardığı korkunç sesle korku dolu anlar yaşamıştık. Direksiyon hakimiyetini kaybetmeden, tüm bildiğim sürüş kurallarını uygulayarak otoyolun emniyet şeridinde durabilmiştim. Dörtlü lambaları yakarak dışarı çıktığımda sağ arka lastiğin kaplamalarının çıktığını, lastiğin içindeki çelik tellerin dağılmış bir durumda olduğunu görünce şok geçirmiştim adeta.
OTOYOL DEVRİYESİ GELDİAmerika’da bulunduğumuz süre içinde nasıl olduğunu çözemediğim bazı olaylardan biri de trafikle ilgili herhangi bir olay olduğunda Amerikan trafik polisi (devriye gezen polis arabası) çok kısa zamanda olay yerine geliyorlar. Örneğin eşim üs içinde bir kavşakta kırmızı ışık ihlali yapmış ve anında görünmeyen bir yerde bekleyen askeri polis arabası tarafından tespit edilerek ceza almıştı. Bu olayımızda da kısa zamanda üzerinde SHERİFF (Şerif) yazılı polis arabası hemen arkamızda emniyet şeridinde durdu ve konuşmaya başladık. Emniyet tedbirlerini aldılar ve bize nasıl yardımcı olabileceklerini sordular. Biz bu kadar içten davranan Amerikalı kişilerle tanışmamıştık, hele de resmi görevli kolluk güçlerinin bu dostça davranışlarına hiç mi hiç alışık değildik.Haftaya görüşmek dileğiyle sevgiyle kalınız.