KAPTANIN KÖŞESİ/ BÖLÜM-5

Değerli Okuyucularım, 1 hafta daha Uçuş Kulesi ve RAPCON’ da trafik konuşmalarını dinlemeye devam ettim. Bir ayın sonunda artık hava trafik konuşma/anlama sorunum kalmamıştı. Tekrar uçuşa başladığımda herhangi bir problem yaşamadım ve çok rahat bir şekilde 20 Temmuz 1993 tarihinde PIT’yi (Öğretmen Pilot Eğitimi) bitirdim ve B Flight’ ta öğretmen pilot olarak göreve başladım. Flight kelimesinin Türkçe karşılığını burada kullanılan şekliyle bulamadım, belki “sınıf” olabilir ve açıklamasını da şu şekilde yapabilirim. Yaklaşık her bir Filoda (T-37 ve T-38) 10’un üzerinde (kesin sayıyı hatırlamıyorum) Flight vardı ve her Flight’ ta ortalama 20 öğrenci pilot vardı. Bu Flight’ lar da A Flight, B Flight, C Flight, D Flight ……diye adlandırılmışlardı. Öğretmen Pilot Eğitimini bitirince çok rahatlamıştım. 42 yıllık uçuculuk hayatımda, 1979 senesinde başladığım pilotaj eğitimi dahil bu kadar zorlandığım bir eğitim dönemi yaşamamıştım. Burada adeta yeniden pilot eğitimi alıp bröve taktım ve bu zorluğu da azmim ve çalışmamla yendim. Mutlaka başarmalıydım çünkü sorumlu olduğum bir ailem vardı.
PIT’yi yani Öğretmen Pilot Eğitimini bitirdiğimde bizim evde kutlama yapmıştık. Bu eğitim esnasında benim üzerimde çok büyük emeği olan rahmetli Serdar Gündoğdu abim, değerli eşi Nur, Sami Uluocak abimin değerli eşi Müfide ve bu eğitim sürecinde çok büyük destek gördüğüm sevgili eşim Meryem bu kutlamada bana eşlik ettiler. Hepinize minnettarım. Serdar abimi tekrar rahmetle anıyorum.B Flight’ ta öğretmenliğe başladığımda o flight daki öğrenci pilotlar yalnız uçuşlarını yapmışlar ve alet uçuş safhasına gelmişlerdi. Bana bir Amerikalı ve bir İtalyan öğrenci tahsis ettiler. Her ikisi de çok iyi uçuyordu ve hiçbir sorun yaşamadan kol uçuş safhasına gelmiştik.
TRAJİK BİR KAZA ENJJPT’ te pilot eğitimi öğrenciler için de çok zordu. Başarılı olamayıp ülkelerine dönen öğrenciler olabiliyordu. Diğer taraftan bu zor eğitimin öğrenciler üzerinde stres yükünü artırdığı da bir gerçekti. Öğrencilerin en sevdikleri gün cuma ve cumartesi günleriydi. Çünkü üs içinde ve üs dışında öğrencilerin hafta içi yüklendikleri streslerini atmaları için herkese hitap eden eğlence yerleri vardı. Öğrencilerimden İtalyan olanın motosikleti vardı ve bir cuma akşamı diğer Amerikalı öğrencimle şehir merkezinde eğlenmek için İtalyan öğrencimin motoruyla bir eğlence yerine gitmişler. Eğlence çıkışı motoru kullanan İtalyan öğrencim emniyet için kaskını giymiş fakat Amerikalı öğrencim nedendir bilmiyorum kaskı olduğu halde kaskını giymemiş. Nasıl ve nedenini bilmediğim bir kaza yapmışlar. Amerikalı öğrencim birkaç gün komada kaldı ve nihayet komadan çıktı fakat tüm vücudu felç oldu, konuşması ise beyninin fazla hasar alması nedeniyle anlaşılamaz bir durumdaydı. Ben eşimle beraber, komadan çıkıp normal servise geçtiğinde hastaneye ziyaretine gittik ve çok üzülmüştük. İtalyan öğrencim de çok ciddi kalıcı hasar yoktu, vücudunda ağır ezikler varmış. Kask taktığı için kazadan hasar almadan kurtuldu ve yanlış hatırlamıyorsam kısa zamanda tekrar uçuşlara başlamıştı. Amerikalı öğrencimin ailesi çok varlıklı bir aileydi ve hastanede konuşma fırsatım olmuştu ve sanki dünyaları yıkılmıştı. Amerikalı olan öğrencim maalesef felçli bir şekilde hayatına devam etti.
İKİNCİ ARABAMIZI ALIYORUZÖğretmen Pilot Eğitimim bitince, evimize ertelediğimiz eşyaları almaya başlamıştık. Zira burada başarısız olmak da bir olasılıktı ama çok şükür ki başardık. Bu sebeple alımlarını ertelediğimiz şeyler arasında ikinci bir araba almakta vardı. Bu araba daha yeni ve daha büyük oluyormuş ve tatillere gitmek için kullanılıyormuş. Aynı zamanda eşimin kullanması için de gerekliydi ikinci arabamız.
1990 model, Chevrolet Lumina VanBir arabamız olduğu için boş zamanlarımızda gazete ilanlarındaki arabaları görmeye, şehirdeki oto galerilerine gitmeye ve alışveriş merkezlerinin otoparkında satılık araç bakınmaya gidiyorduk. Çok geçmeden üsse yakın bir oto galerisinde aradığımız arabayı bulmuştuk. Araba, yukarıdaki resimde görünen mavi renkte 1990 model, Chevrolet Lumina Van, sürgülü kapı, benzinli ve otomatik vites, düşük kilometrede güzel bir arabaydı. Arabanın fiyatını galerici 6.000 $ olduğunu söylemişti ve uzun bir pazarlık yaptım ama söylediği fiyattan 1 cent bile inmedi, sonunda istediği parayı ödedik ve ruhsata bir imza atarak arabayı aldık. İkinci arabamızın olmasına en çok eşim sevinmişti zira bir arabamız vardı ve ben bu arabayla mesaiye gidip geliyordum, dolayısıyla eşim lojman içinde arkadaş ziyaretlerine yürüyerek gidebiliyordu ama evimizin ihtiyaçları için ya benim işten gelmemi bekliyor ya da arkadaşlarından rica ederek alışverişe gidiyorlardı.NATO görevi için ENJJPT’e gelen tüm yabancıların kendi ülkelerinden aldıkları sürücü ehliyetlerinin yanılmıyorsam gelişlerinden 6 ay sonra Texas Sürücü Belgesine çevrilmesi mecburiyeti getirdiler. Bu dönüştürmede herhangi bir sınav yapılmayacağını ancak şimdi hatırlayamadığım bir tarihten sonra ise sınav yapılacağını bildiren duyuru yapmışlardı. Bunun üzerine matbu hazırlanmış ve ENJJPT’ te görevli olduğumuzu gösteren bir belge götürmüş birkaç gün içinde Texas ehliyetimizi almıştık.
BU ÇİMLER HER HAFTA KESİLECEKDeğerli Okuyucularım, ben Giresun’un bir köyünde doğdum ve 17 yaşıma kadar Giresun’da yaşadım. Dolayısıyla yeşili çok severim, bu yeşillik ot, çimen, yeşil yapraklar, yaz kış yeşil kalan ağaçlar olsun tüm yeşil olan her şeyi severim. Amerika’da oturduğumuz lojmanların bahçeleri çim kaplı ve merkezi sulama sistemi ile periyodik olarak sulanmaktaydı. Texas karasal bir iklime sahipti, yazın özellikle çok sıcaktı ama nem oranı düşüktü. Dolayısıyla merkezi sulama sistemi nedeniyle çimlerin kuruması söz konusu olamazdı. Diğer taraftan güneş ve düzenli sulamadan dolayı çimler çok uzuyorlardı. Lojmanda yaşam kuralları gereği çimlerin her hafta sonu kesilmesi mecburiyeti vardı. Konumuna göre her lojmanın kendine ait en az 400 m2 lik çim kaplı bahçesi, ayrıca evin giriş kapısında ve etrafında bize ait ve çimlerin kesiminden sorumlu olduğumuz alanlar vardı. İşte bu nedenle 3,5 sene boyunca lojmandaki evimizin bahçesindeki çimleri kesmekten yeşilden nefret eder hale gelmiştim. Bu duygularım görevimiz bitip Türkiye’ye döndüğümüzde tabi ki değişti ve yeşili her zaman tekrar sever duruma gelmiştim. Eğer çimlerin kesimini biraz aksattığımızda hemen yazılı bir ihtar gelirdi, ama herhangi bir yaptırım olmaksızın kibarca “lütfen çimlerinizi kesiniz” anlamında bir uyarıydı ve maalesef PIT eğitiminde 2 kere uyarı almıştım.Haftaya buluşmak üzere sevgiyle kalınız.