KARADENİZ’İN HAMSİSİ Mİ DRONU MU?

Karadeniz-Kafkaslar merkezli jeopolitik çatışmaların şiddeti arttıkça, hem gökyüzünde hem denizde görmeye alışık olmadığımız nesnelerin sayısı da artıyor. 2022 yılında Karadeniz’e başıboş mayın akını olmuştu. 2024 yılında ise Ukrayna’nın patlayıcı yüklü insansız deniz araçları balık sürüleriyle yarışacak hale geldi. 5 Mart 2024 Salı günü, Rus donanmasına bağlı Sergey Kotov devriye gemisinin uğradığı saldırı, Karadeniz’deki dron tehdidinin tahmin edilenin ötesinde olduğunu gösterdi. Ukrayna, İngiltere tarafından temin edildiği sanılan teknoloji ile ürettiği Magura V5 tipi insansız deniz araçlarıyla etkili saldırılar düzenliyor. Video kamera yardımıyla yönlendirilebilen insansız deniz aracının uzunluğu 5 buçuk metre, ağırlığı ise 1 ton. 250 ila 300 kilogram patlayıcı taşıyabilen araç, elektrik şarjlı motoru 60 saat boyunca denizde hareket etmesine imkan veriyor ve dahası menzili 800 kilometre. Yani Bulgaristan kıyılarından harekete geçirilen patlayıcı yüklü Magura V5 tipi insansız deniz aracı Giresun sahillerine rahatlıkla ulaşabiliyor.
UKRAYNA’NIN DRONLARI DENİZ TİCARETİNİ TEHDİT EDİYOR Ukrayna’nın insansız deniz araçları, füzeleri ve kamikaze dronları 2022 yılının Şubat ayından bugüne kadar Karadeniz’deki Rus donanmasının neredeyse yüzde 80’ini yok etti. Denizaltılar haricinde vurulmayan bir gemi sınıfı kalmadı. Moskova kruvazörünün yanısıra, çıkarma gemileri ve çeşitli tipteki savaş gemileri şu anda Karadeniz’e gömülmüş durumda. Ancak tehlike yalnızca Rusya için geçerli değil. Sergey Kotov savaş gemisine düzenlenen saldırıdan önce yaşanan gelişmeler, Karadeniz’deki deniz ticaret trafiğinin Ukrayna ve müttefikleri tarafından tehlikeye atıldığına işaret ediyor. Patlayıcı yüklü insansız deniz araçlarını doğrudan Kırım açıklarına gönderemeyen Ukrayna’nın, dolambaçlı rotalar izleyerek bu araçları hedeflerine yönlendiriyor. Nitekim 5 Mart’ta Sergey Kotov gemisini vuran insansız deniz araçlarından birine 4 Mart günü saat 14:15 sıralarında, saldırıdan tam 10 saat önce Kırım kıyılarına 136 kilometre mesafede rastlandığı bölgeden geçmekte olan Rus kargo gemisi Ella mürettebatı tarafından kaydedildi. Yani Ukrayna, en az 24 saat önce denize indirdiği dronları hedefe yönlendirmeden önce Karadeniz sularında bekletiyor ve hava karardığında harekete geçiriyor. Dahası ticaret gemilerinin rotaları üzerinde yer alabilecek bu araçlar nedeniyle özellikle Rusya bayraklı gemilere Kırım kıyılarından uzak durmaları, Türkiye kıyılarına yakın seyretmeleri için uyarı yapıldığı bildirilmekte. Askeri uzmanlar, bu saldırı yöntemine karşı Rusya’nın, insansız deniz araçlarını erken tespit edebilmek amacıyla sivil gemilerden faydalanabileceğine dikkat çekiyorlar. Bu tür bir girişim, şüphelenilen her deniz aracının saldırıya hedef olmasının yolunu açabilir ve Karadeniz’deki gemi trafiğini ciddi boyutlarda akamete uğratabilir. Giresun limanından konteyner taşıyan gemi trafiğinin yeni başladığı dikkate alındığında, Ukrayna’nın yarattığı tehlike Türk deniz ticareti için de sorun teşkil edebilecek boyutta.
MAVİ VATANI KORUYACAK YENİ OYUNCU: MİLLİ MOTORLU ATMACANitekim Sergey Kotov’un batırılmasından yalnızca 5 gün sonra, Roketsan’ın Türk Deniz Kuvvetleri için geliştirdiği gemisavar Atmaca füzesi ile ilgili önemli bir deneme yapıldı. Fransa’nın motor tedarikinde çıkardığı sorunları maziye gömecek şekilde, 2021’den bu yana envanterde olan füze ilk kez milli imkanlarla geliştirilen KTJ-3200 Turbojet Füze Motoru ile hedefe gönderildi ve başarılı oldu. Böylece Türkiye, denizden kıyılarına yaklaşacak her türlü şüpheli hedefi 220 kilometreden de uzak mesafelerde önleme kabiliyeti kazanmış oldu. ATMACA, milli motoruyla ABD ve Fransa tarafından üretilen benzerlerine de menzil olarak 20 ila 100 kilometre fark atıyor. Atmaca’nın bir diğer özelliği ise düşman radarları tarafından tespitini imkansız hale getirecek şekilde deniz yüzeyine yakın uçması. ABD ve Fransız füzeleri deniz yüzeyinden 2 ila 3 metre yükseklikten uçarak hedeflerine ilerlerken, Atmaca bu yüksekliğin de altına inebiliyor. Ayrıca hedefine ilerlerken alternatif rotalar oluşturup, dolanarak uçuş yapabiliyor, böylece hedefi aldatabiliyor. Türkiye, Karadeniz’de refahı artırmanın yollarını ararken bir yandan da güvenliği temin edecek imkanları hayata geçiriyor.
BU KAVŞAK YALNIZCA ARAÇ TRAFİĞİ İÇİN DEĞİL Karadeniz havzasında refahı artırmaya yönelik son adımlardan biri geçen hafta Giresun’da atıldı. Basra Kalkınma Yolu ile Zengezur Koridorunun hayata geçirilmesiyle stratejik önemi daha da artacağı anlaşılan Giresun Limanı’nın kapasitesinin yükselmesini sağlayacak, Giresun Liman Farklı Seviyeli Kavşağı’nın temeli atıldı. 1,6 kilometre uzunluğundaki bu çalışma yalnızca sahil şeridindeki trafiği rahatlatmakla kalmayacak. İhracat faaliyetlerinin ivme kazandığı limana ulaşımı kolaylaştıracak. Böylece Basra Körfezi’ndeki Büyük Fav Limanı’ndan ve Orta Koridor ticaret yolu ile doğunun limanlarından yola çıkan ürünlerin Giresun üzerinden İskandinavya’ya, Baltık Denizi Kıyılarına, Orta ve Doğu Avrupa’ya ulaştığı bir sürecin de kapıları açılmış oldu.