Türkiye’nin küresel tedarik zincirini ayakta tutmak ve bölgesel çatışmaların yerine bölgesel refahı koymayı hedefleyen politikaları yurt içi ve dışında yüksek bir ivme ile sürüyor. Yeşilgiresun gazetesinde 9 aydır kaleme aldığım yazılarda “Zengezur Koridoru” ve “Basra Kalkınma Yolu” projelerinin, harita üzerinde çok uzakmış gibi görünseler de Doğu Karadeniz bölgesi ve memleketimiz Giresun’la gayet alakalı olduklarını ifade etmeye çalıştım. Nitekim son 1 aydır izlediğimiz gelişmeler gerek Kafkaslar-Orta Asya, gerekse Irak-Basra Körfezi istikametindeki süreçlerin olumlu yönde ilerlediklerine işaret ediyor. Öncelikle, Fransa’nın silah satışı ve kışkırtma çabalarına rağmen Ermenistan, Azerbaycan ile yeni bir çatışma başlatmak yerine işgal altında tuttuğu son 4 köyü de teslim ederek, Karabağ’da kalıcı barış anlaşması istikametinde gerçekçi bir adım attı. Irak cenahında ise Basra Kalkınma Yolu’nun güvenliğini sağlayacak, Irak’ın kuzeyinde PKK terör örgütünün varlığına nokta koyacak “Kilidin” kapatılması için son hamleler yapılmakta. Gerek merkezi hükümete bağlı güvenlik güçleri gerekse Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin güvenlik mekanizmaları, Türkiye ile uyum içerisinde hareket ediyor.
LEİPZİG’DE DÜNYA TÜRKİYE’NİN MERKEZİNDE OLDUĞU ULAŞTIRMA PROJELERİNİ İZLEDİBu projelerin uluslararası ortamda gördüğü ilgi geçen hafta Almanya’nın Leipzig kentinde düzenlenen Uluslararası Ulaştırma Forumu’nda da tescillendi. Forumda Türkiye’yi temsil eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Basra Kalkınma Yolu Projesi’nin tüm dünya tarafından yakından takip edildiğine dikkat çekerek, Türkiye-Irak-Birleşik Arap Emirlikleri-Katar dörtlü mutabakatının sağlanmasıyla da, uluslararası toplumun projeye ilgisinin arttığını vurguladı. Foruma katılan Türk basın mensuplarının aktardıklarına göre, Çin Halk Cumhuriyeti başta olmak üzere çeşitli ülkeler Basra Kalkınma Yolu Projesi’ne yatırım imkanlarını araştırmakta. Leipzig’deki temaslarda Türkiye’nin Zengezur Koridoru ile Asya’dan Avrupa’ya uzanan Orta Koridor’daki artan etkinliği de gündeme geldi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Basra ve Kafkaslar’dan gelip Anadolu’yu kat edecek bu ticaret yollarını destekleyecek bir başka projenin daha önemine dikkat çekti. “Via Carpatia Otoyolu Projesi” ile Ortadoğu ve Orta Asya’dan gelen ticaret yolları, Karadeniz limanlarından Romanya’nın Köstence limanına, buradan da Hırvatistan’ın Rueka ve Litvanya’nın Klaipeda limanlarına ulaşacak. Böylece Karadeniz, Baltık ve Adriyatik Denizleri, merkezinde Türkiye’nin bulunduğu projelerle birleşmiş olacak. Karadan ise Litvanya, Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ( Selanik limanı ) ve İstanbul daha verimli ve hızlı işleyen bir karayolu ticaret hattı etrafında buluşacak. İlerleyen projelerle ilgili son bir notu daha aktaralım. İçerisinde bulunduğumuz Mayıs ayının son haftasında Basra Kalkınma Yolu Projesi kapsamında Türkiye’den bir heyet Irak’ta temaslarda bulundu. Irak Ulaştırma Bakanı Rezzak Muheybes es-Sadav başta olmak üzere hükümetin tüm üyeleri tarafından sıcak bir şekilde karşılanan Türk heyetinin temaslarında, yalnızca ticaret yolu konusunda değil Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni bir sayfa açılması yönündeki beklentiler dile getirildi.
KONTEYNER TİCARETİNDE MARKALAŞAN BİR LİMAN: GİRESUNKaradeniz limanlarını daha hareketli hale getirecek bu gelişmeler yaşanırken, sanayicilerimiz ve lojistik firmalarımız da boş durmuyor. Giresun limanından 14 Aralık 2023 günü başlayan konteyner yüklü gemi seferlerinde ciddi bir hareketlilik yaşanmakta. Geride kalan 6 ayda 8 konteyner yüklü geminin yanaştığı Giresun limanında 6 bin 679 adet TEU yani 6,1 metrelik konteyner transferi gerçekleşti. Konteyner taşımacılığı yapan MSC firmasının verilerine göre, Giresun limanı yılın ilk 6 ayı tamamlanmadan Trabzon ve Samsun limanlarını da geride bıraktı.
DOĞU KARADENİZ’DE DEMİRYOLU İÇİN ÖRNEK BİR ÖRGÜTLENMEDoğu Karadeniz bölgesindeki illerin ticaret ve sanayi odaları ile borsaların yönetim kadrolarının Samsun-Sarp Demiryolu Projesi için örgütlenmeleri de geride bırakmak üzere olduğumuz Mayıs ayında gündeme gelen bir diğer güzel haberdi. Doğu Karadeniz Demiryolu Platformu’nun kuruluşunu ilan eden girişimciler, ekonomik kalkınma amaçlı bölgesel baskı lobisi oluşturmanın ülkemiz adına güzel bir örneğini hayata geçiriyorlar. 2024 yılında proje çalışmalarına başlanması beklenen Samsun-Sarp Demiryolu Projesi’nin en azından 2026 yılından sonra gündeme gelecek 13’üncü Kalkınma Planı’na dahil edilmesi Doğu Karadeniz iş dünyasının bir numaralı gündem maddesi. 500 kilometreden biraz uzun olması öngörülen demiryolunun hayata geçirilmesi halinde, konteyner taşımacılığında yaşanan patlama katlanarak artacağı gibi, Türkiye’nin karbon emisyonunun sıfırlanması yönünde önemli bir adım olacak. Türkiye’nin bölgesinde çatışma yerine refahı önceleyen dış politikasının ilerleyen safhaları daha güzel haberlere gebe.
