Minare hakkındaki bilginin kendine iletildiğini söyleyen Bozalioğlu “Seyyid-i Vakkas Camii’nde namaz kılan cemaatten bir arkadaşımız beni aradı ‘sabah namazından sonra camiden dışarı çıktım ve gökyüzüne bakarken minare ile cami arasında bir problem olduğunu gördüm. Tabi teknik bir konu olduğu için sizin bakmanızın doğru olacağını düşündüm’ dedi. Bende sabah evden çıktım, o bölgeye gittim. Minare ile caminin arasında, tabandan kubbeye doğru genişleyen bir ayrılma olduğunu gördüm” dedi.
Minare ile ilgili aynı şikayetin daha önceden de alındığını belirten Bozalioğlu “Bununla ilgili bir önceki vali olan Enver Ünlü’yü bilgilendirmiştim. O da Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nü arayıp, ekip göndermişti. Akabinde de durum müftülüğe bildirilmiş oldu. Yalnız burada sizleri de bilgilendirmiştim ve sizlerde ekipleri göndermiştiniz. Orada belediye ekiplerinin bizim gördüğümüz öngörüde bir düşüncesi olmasına rağmen; Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün ekipleri orada bir inceleme yapmışlar ama gözlemsel bir inceleme yapmışlar. Orada statiksel olarak minarenin bir probleminin olmadığını ama bunun sağlam olup olmayacağını konusunda bir şey söyleyemeyeceklerini içeren bir rapor vermişler” dedi.
Meclisteki konuşmasına devam eden Bozalioğlu “Ben size bu elimdeki fotoğrafları sadece yeri bilmeniz için gösteriyorum. Burada biz incelediğimiz de minarenin ana kargasında bir sorun yok ama zeminde sıvılaşma var. Bu bölgede zaten zemin sıvılaşmaları olduğu aşikar” dedi.
Aksı bozulan binaların dayanıklılığının azaldığına da değinen Bozalioğlu “Allah göstermesin 7 ve üzeri depremlerde bu tür yapıların çok fazla ayakta kalmayacağı tarafımızca bilinmekte. Nedeni de aksı bozulan bir binanın verdiği kuvvet, bir öncekine göre 7 kat daha fazladır. Yani burada caminin minaresinin yaşam süresi 7 yılken, 1 yıla düşüyor” dedi.
Meclisi uyaran ve önlem alınması çağrısında bulunan Bozalioğlu “Burada bizim bu önlemi acilen alma yükümlülüğümüz olduğu düşünüyorum. Bürokratik olarak çok işleyen bir durum yok. Bunu burada sizlere arz etmek istedim. Belediye olarak da bir an önce buna müdahale etmenin doğru olacağını düşünüyorum. Deprem kuşağı Giresun’un güneyinden, Şebinkarahisar ve arka kısmından geçiyor.. Giresun’daki binaların %60’ı 2000 yılı öncesi yapılan binalardan oluşuyor ve malesef 7 ve üzeri depremlerde maddi ve manevi hasarlar göreceğimiz kaçınılmaz. Bunun için ya bu dönem ya da bir sonraki dönem acil olarak kentsel dönüşüm projelerine ağırlık verilmesi gerektiği kanaatindeyim” dedi.