SANDIK MARATONLARI BİTTİ, UFKA BAKMA VAKTİ GELDİ

Türkiye, bir yıldan kısa bir sürede iki zorlu seçim maratonunu, dünya standartlarında rekor sayılabilecek katılımlarla geride bıraktı. Mahalli İdareler Seçimi, siyasi partilerin çoğunluğunun kendi isimleri ve adaylarıyla pusulada yer almaları sayesinde, milli iradenin net bir yansımasını göstermesi açısından faydalı oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde şu anda grubu dahi bulunan bazı partilerin, yerel seçimlerde aldıkları oy oranına bakıldığında, vatandaşın iradesini parlamentoya ne kadar yansıttıkları da demokrasimizin gelişimi açısından gelecek günlerde tartışılması gereken bir konu başlığı olacaktır. Neticede vatandaş sözünü sandıkta söylemiştir, bize düşen bir önceki Belediye Başkanı Aytekin Şenlikoğlu’na hizmetleri için teşekkür edip, Giresunumuzun yeni Belediye Başkanı Fuat Köse’yi tebrik etmektir. Umarız Başkan Köse, bu köşede dikkat çekmekte olduğumuz Kafkaslar’dan Basra Körfezi’ne kadar bölgesel kalkınma projelerinin gelişimine paralel olarak önemi daha da artmakta olan Giresun’u dünya ölçeğinde bir liman kenti yapacak adımları atar. Başkan Köse’nin seçim sonuçlarının açıklanmasıyla beraber “işe dolmuşla” gitme mesajı hayata geçerse daha başlangıçta örnek teşkil edecek bir adım olur, bu sözünün takipçisiyiz.
RUSYA KARŞI SALDIRISINA GERİ SAYIMŞimdi gelelim, Karadeniz’i ve bölgemizi ilgilendiren dünya meselelerine. Kış mevsimine rağmen yavaşlama eğilimi göstermeyen Ukrayna-Rusya Savaşı, yaz mevsimi ile paralel gidecek boyutta bölgeyi daha da ısıtacağı anlaşılan emareler gösteriyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky geride bıraktığımız hafta, neredeyse canhıraş denebilecek çağrılarla, ABD başta olmak üzere NATO ülkelerini kendilerine daha fazla mühimmat göndermeye çağırdı. Zelensky’ye göre Rusya, Mayıs ayının sonunda ya da en geç Haziran ayının başında karşı saldırıya geçmeye hazırlanıyor. Nitekim, Ukrayna Devlet Başkanı’nın bu uyarıları Batı basınında yer alırken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan da, Zelensky’nin iddiasını doğrulayan bir açıklama geldi. Lavrov, “20 Mayıs’tan sonra Zelensky’nin meşruiyetini tartışmamıza gerek kalmayacak” dedi. Rusya Dışişleri Bakanı’nın bu cümlesi ile tam olarak neyi kast ettiği anlaşılamasa da Mayıs ayının son günlerinin sert gelişmelere gebe olacağını tahmin etmek artık zor değil. Son iki haftadaki Rus saldırıları nedeniyle enerji tesisleri ve alt yapısı ağır hasar gören Ukrayna’nın Zaporijya ve Harkiv istikametinde başlayacak şiddetli bir Rus saldırısını püskürtme ihtimali zayıf görünüyor. Nitekim Zelensky de geniş çaplı bir saldırının başlaması halinde “adım, adım” da olsa geri çekilmek mecburiyetinde kalacaklarını ifade etmekten çekinmedi. NATO ülkelerinin durumuna bakılacak olursa, mühimmat sağlama noktasında “Benim adım Hıdır, elimden gelen budur” vaziyetindeler. Almanya parlamentosu, zaten 2020 yılından bu yana üretilmediği anlaşılan Taurus tipi güdümlü füzeleri Ukrayna’ya göndermeyi bir kez daha reddetti. ABD’de ise Kongre’nin artık yolun sonuna geldiği giderek netleşen Başkan Biden’a karşı direnişi nedeniyle Ukrayna’ya arzu edilen miktarda ve içerikte yardımlar ulaştırılamıyor. Karadeniz’in kuzeyi muhtemeldir ki İkinci Dünya Savaşı’ndan 80 yıl sonra tarihin en kanlı muharebelerine şahit olmak üzere. Bu muharebeler aynı zamanda 2025 yılı itibarıyla bölgeye sükunet getirecek sonuçlar doğurmaya da gebe.
TÜRKİYE’NİN DİPLOMASİ TRAFİĞİ İVME KAZANIYORTürk dış politikası geçmişteki örneklerin aksine geride bıraktığımız seçim ve kampanya döneminde temposunu kaybetmedi. Irak’tan Ankara’ya yapılan ziyaretler, terörle mücadele alanında yaklaşan gelişmelerin habercisi. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki operasyonları Mart ayı boyunca aralıksız sürdü. Kamuoyu ile paylaşılan ve paylaşılmayan operasyonlarda PKK/PYD/YPG mensubu çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi. Terör örgütü eli kulağında olan Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesini hedef alacak operasyonu engellemek için Avrupa hükümetlerini baskı altına almaya çalışsa da bu çabaları sonuç vermeyecek. Nitekim Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 4-5 Nisan tarihlerinde Brüksel’de katıldığı NATO Dışişleri Bakanları toplantısının öncelikli gündem maddelerinden biri terörle mücadele olacak. Ardından gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak’a yapacağı ziyarete çevrilecek. Bu ziyaret, Basra Kalkınma Projesi’nin önündeki son engel olan Irak’ın kuzeyindeki teröristlerin son üs bölgesi Gara’nın kontrol altına alınmasına yönelik harekatın da işaret fişeği olacak. Dış politikadaki bir başka muhtemel gelişme ise Rusya Devlet Başkanı Putin’in uzun süredir gündemde olan Türkiye ziyaretinin gerçekleşmesi. Ankara ve Moskova bu ziyaretin, her iki ülkedeki seçimlerin ardından düzenlenmesi konusunda mutabık kalmıştı. Mayıs ayının ilk yarısında ise gündeme Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’ye yapacağı ziyaret damgasını vuracak gibi görünüyor. ABD Kongresi’nden heyetlerin Ankara’ya ziyaretlerindeki sıklığa ve artışa bakacak olursak, iki ülke ilişkilerinin son 10 yıldakinden çok farklı bir mecraya ilerlediğini görmek mümkün. Tabi Kasım ayındaki seçimlerde son bulma ihtimali artan Biden yönetimi ile sağlanabilecek ilerlemelerin kısıtlı olması kaçınılmaz. Avrupa siyaseti ve uluslararası iş çevreleri çoktan Donald Trump’ın yeni ABD başkanı olacağı gerçeğini kabullenmiş durumda. Dahası aynı çevreler Trump’ın 2032 yılına kadar başkan olma ihtimaline de hazırlanıyor. Seçimleri geride bırakan Türkiye’yi 2024’ün geride kalan günlerinde ekonomi, dış politika ve terörle mücadele cephelerinde hareketli günler bekliyor.