SÜT

Dönemin ADD başkanı sıfatımla, Giresun’daki konukluğuna vesile olduğum değerli komutanımız Emekli Albay Mustafa Önsel, panelimizdeki konuşmasına; ”Gürsel başkanımla aynı fikirde diğilim” diyerek başlamıştı. Çünkü ben, açılış konuşmamı; ”Dünyada ilk defa 1 numarası belli olmayan bi darbe girişimi görüldü. Ve aslında hepimiz biliyoruz kimlerin eseri olduğunu” diyerek bitirmiştim.İlkin şaşırsam da kibarca gülümsedimdi komutanıma bakarak, salt. Konuğumla ulu orta polemiğe mi girecektim?Panelin konusu 15 Temmuz darbe girişimi idi.Bana sorulsa, tıpkı ”Ergenekon” gibi, ”fetö” de uydurma bi örgüttü. Elbette fetullahçı cemaatin askeri kanadı olabilirdi, ama fetullahçı terör örgütü diye bişeye gerek yoktu. Her alanda olduğu gibi, askeriyede de müritleri vardı bu hainliğin.Pek yazıktı kahraman ordumuza.***Oysa komutanımız, ömrünü bu heriflerle mücadele ederek geçirdiği, hatta bu konuyu gündeme ilk getirenlerden olduğu için, ister istemez bi örgütlenmeden dem vurmaktaydı. Gözünden kaçırdığı şuydu ama; sıradan bi cuma gece yarısı Hulusi Paşa’nın Genelkurmay’da ne işi vardı?Bu, gelin beni derdest eder gibi yapın, gerisine sonra bakarızdan başka ne anlama gelebilirdi ki?Kurgulanmış bi darbenin bundan daha iyi kanıtı mı olurdu?***Aslında o gecenin şifresi şu cümlede yatmaktaydı; ”Paşa ortada, gidin konuşun”. Darbeci komutanlar diyordu bu lafı birbirilerine. Nasıl ortada? Yani odanın mı ortasındaydı? Tabi ki hayır. Hulusi Paşa ”harekat imzasını atıp atmamak” konusunda iki arada bi deredeydi. Gidip ikna edin şunu diyorlardı. İmzayı attığı an bitecekti iş. Tüm ordu darbeye katılmak zorundaydı emir komuta zinciri gereği.İşte, Sn. Cumhurbaşkanımızın, uçakta, korku dolu bi suratla halkı sokaklara çağırdığı an, tam da o andı.Acaba Hulusi Paşa beni sattı mı tedirginliği?Sonuçta bi insandan, o insanın canından söz ediyorum. ***Bu girişi neden yaptım?Ulusal medyadaki köşeme ısrarla yazdığım ”Abd’nin Ortadoğu’da iktidar değiştirme gücü bitmiştir” teorisini doğrulamak için.Bu güç bitmemiş olsaydı, o darbeciler köprüde yol kesmek gibi bi saçmalıkla yetinmez, kışladan çıkmış tanklar işi bitirmeden dönmez, Sn Cumhurbaşkanımız yine kandırılmış olur ve Hulusi Akar da o imzayı paşa paşa atardı.Tayyip Erdoğan ve adamları Abd’ye karşı direnmiş ve kazanmıştır. Kurgulanmış darbeyle Abd’yi madara etmiştir. Süreci gırgıra alıyoruz, ama aslında ayakta alkışlamak gerektiren bi durumdur yaşadığımız.Hiçbi zaman o görüşte diğilim ama, dünya liderliği savı puan kazanmıştır.***Abd’nin bu “değişim yapma” kabiliyeti, akp’nin ilk zamanlarında vardı. Anımsayalım; bikaç tane siyasal parti kurma girişimi, tam da kamuoyuna açıklanma aşamasındayken engellendi falan… Cem Uzan’ın partisinin ortalığı darma duman eyleyeceği anlaşıldığında, adamcaaz dünyaya geldiğine pişman edildi filan.Hep akp’nin önü açıldı yani.Baykal’lar, Bay Kemal’ler vs’ler bile hep birer görevliydiler bu işte. Bop dedikçe, Sevr dedikçe biz Mustafa Kemal’in yazarları, anlamazdan geldiniz hep.Sonuç malumunuzdur. Üniversite diplomasını kesin sunamayan birini başımıza getirdiler.Bunun, Abd’nin iktidarı belirleme gücü dışında başka tanımı mı olurmuş?***Ama oraya kadarmış meğer.Orada bitmiş bu güç.Ötesi yokmuş.Evet evet. Artık bu ”öcü”den kurtardım kendimi ve yazılarımı. Abd hiçbi zaman Bop’u başaramayacak, Sevr’i beceremeyecektir. Çünkü böyle bişeye gerek kalmadığı bi yana, aklı başında herkes ”suyun geri akıtılamayacağını” anlamış olmalıdır.Atatürkçü, laik, modern, üreten Türkiye’ye tüm dünya ticaretinin-ekonomisinin ihtiyacı vardır.Yer altı-yer üstü kıymetleriyle, denizleriyle-ormanlarıyla, tarımıyla-turizmiyle kimse Türkiye Cumhuriyeti’ni yok sayıp adım atamaz dünyada.Net olun… Sağlam durun… Vatana ihanet etmeyin… Yeter… ***Günümüze geleyim.Durum biraz daha değişti.Özel, İmamoğlu, Yavaş üçlüsü akp’ye karşı büyük bi zafer kazanarak tüm yurdumuzu umutlandırdı.Ülkemizdeki ve yakın coğrafyadaki tüm ticareti ele geçiren akp ekibine karşı, ekonomi dünyasının ”haklı” bi operasyonuydu bu. Tekbi zümre yüzünden artık ticaretle uğraşmasının bi anlamı kalmayan yerli-yabancı holdinglerin iş birliğiydi.Yakın coğrafya sözüm eksik oldu. Bu anlamda Çin bile yakın coğrafyadır artık.Ekonomi alemi, arap kafasıyla-ümmet zihniyetiyle-ganimet mantığıyla-cihat kültürüyle bi halt yapılamayacağını gördü.Ata’mızın büyüklüğü de buradadır işte. O’ndan uzak insanların elinde, herşey kadar ekonomi de güdüktür çünkü.***Özel mi dediniz?İmamoğlu mu dediniz?Yavaş mı dediniz?Atatürkçü olup olmadıkları, vatansever olup olmadıkları sadece emdikleri süte bağlıdır. Bekleyelim, görelim. ***Türkiye gerçeği; bi tarafta akp & hdp cephesi ile diğer tarafta chp & mhp cephesinden ibarettir. Şu anda hdp ve mhp’nin yanlış mevzilerde yer alması sizleri yanıltmasın. Bu oyun fazla sürmez, bozulur. Bunları kurgulayan güç 15 Temmuzdan itibaren madara olmuştur. Herkes ama herkes Mustafa Kemal’in karşısında hizaya gelecektir. Süt diyom, süt!