Tunç Çağı’na ait savaş ve avcılık malzemeleri Samsun Müzesinde sergileniyor

MÖ 5000’lere gelindiğinde Kalkolitik Çağ’ın en önemli buluşları arasında olan bakır madeninin eritilmesi, insanın uygarlık yolunda attığı en önemli adımlardan biri olarak kabul ediliyor. Ancak bakırın yumuşak ve dayanıksız yapısı bu metalin kullanım alanlarını kısıtlıyordu. MÖ 4000 yılın sonlarında bakır filizlerinin arasında doğal olarak bulunan bazı arsenik filizleri, bakırla birlikte eritildiğinde tunç olarak bilinen oldukça dayanıklı ve sert metalin ortaya çıkması yeni bir keşif olarak ortaya çıktı.
Alışım teknolojisindeki tuncun keşfi, madencilikte yeni bir kapının da aralanmasına neden oldu. Çok sayıdaki deneme yanılmalardan sonra 10’da 1 oranında kalayın bakır ile karıştırıldığında yeterli dayanıklığın ve esnekliğin oluşturduğu görüldü. Böylelikle ısıtıldığında kolayca şekilde alan, soğuduğunda ise bakırdan çok daha sağlam ve sert bir yapıya sahip tunç madeni elde edildi.
Samsun Müzesinde Tunç Çağı metal işçiliği ile ilgili bilgilendirmede, “Anadolu’da tuncun üretimi için gerekli olan kalay, İran ve Afganistan’dan getirilerek uzak mesafeli ticarette yerini almıştır. Dövme, döküm, tavlama, kaynak ve kaplama gibi geliştirilen yeni teknikler sayesinde metale şekil vermek kolaylaşmış, sağlam ve dayanıklı birçok aletin üretilmesi mümkün olmuştur. Tunç Çağı’nda endüstriyel olarak işletilen maden ocakları ile ocaklara yakın olarak yapılan işliklerle birlikte sistemli bir şekilde üretim gerçekleşmiştir. Anadolu’da birçok yerde olduğu gibi bölgedeki yerleşimlerde de ele geçen tunç yapımı alet ve nesneler arasında ok uçları, mızrak uçları, hançerler, baltalar, iğneler, asalar, mühürler ile çeşitli biçimde üretilmiş yapılar yer almaktadır” ifadeleri yer aldı.
Müzede Tunç Çağı’na ait bronz zıpkın ucu, keski, orak, delici, bız, topuz başı, kulcuklu balta, spatula, balık oltası, hançer namlusu, mızrak ucu, hançer, hançer ucu, balta, keski, taştan kalıp, pota, biley taşı ve kılıflı kemik çakı gibi tarihi eserler yer alıyor.