Yol. Tek hece. Üç harf. Yürümek. Üç hece. Yedi harf. Uzun mu uzun bir bilmece. Yürümek, meşhur bir romandaki gibi adımlarını birbirinin önüne koymak ya da birini diğerinin arkasına. Yavaş yavaş, hiçbir yere ve hiçbir şeye yetişme telaşesi olmadan yürümek, her anı her kareyi hissede hissede, duya duya, göre göre, yaşaya yaşaya, … Bir an önce varmak için koştura koştura değil, sadece yürümek, umarsızsa, kayıtsızca, hesapsız ve kitapsızca. Yürümek, yürüyüş. Başkalarıyla da değil, yalnız, kendi başına yürümek. Yürümek sadece. Dilediğin yerde durarak, dilediğin yerde oturarak, dilediğince, gönlünce yürümek, yürüyebilmek… Yağmurda, güneşte, soğukta, sıcakta yürümek. Sabahleyin, akşamleyin yürümek. Gölgeni kovalayarak yürümek, gölgence kovalanarak yürümek. Hiçbir şey düşünmeden yüzüne çarpan soğuğu hissederek yürümek. Dudağında yarım bir ıslıkla sağa sola bakınarak yürümek. Bir şarkı mırıldanarak sallana sallana yürümek. Avare avare yürümek, tembel tembel yürümek. İlk defa yürüyormuş gibi bir heyecan duyarak yürümek. Son kez yürüyormuşçasına tedirgince yürümek. Yürümek kâh gelip geçeni selamlayarak kâh gelip geçenden kaçarak. Yürümek mesafeleri önemsemeden. Yürümek ayaklarının peşine takılarak gitmek uzaklara. İtaat etmek ayaklarına ve muhalefeti bırakmak söz konusu yürümek olunca. Maske takarak yürümek. Soyunarak tüm maskelerden yürümek. Hafif hafif çiseleyen yağmur altında yürümek umarsızcasına. Sulu sepken bir yağmura karşı yürümek hoyratçasına. Sırılsıklam olacağını bile bile bir sağanakta uygun adım yürümek yarınsızcasına. Yürümek gelinciklerle bezenmiş kırlarda tüm endişelerden uzak. Yürümek başı dumanlı dağlarda birkaç adım önünü görmeden korkusuzca. Yürümek dalga seslerine başka hiçbir sesin karışmadığı bir sahilde umutla, heyecanla…Yürümek yalnız başına bir eylem insanın dıştan içine doğru yaptığı. Yürümek çizgilerini kendin belirlediğin bir alanda özgürce, kaygısızca. Yürümek, bir bilinmeze doğru kahramanca(!)Yürümek hem aramak hem kaçmak bazısına göre. Yürümek kanatsız kanatlanmak gönlünce dileğin yerlere. Yürümek, arşınlamak zifiri karanlıkta kaldırımları şaircesine. Yürümek, tırmanmak aheste aheste ömür merdivenini Haşim’cesine. Yürümek ardına bakmadan uzaklaşmak kimi zaman ayakların geri geri gitse de! İnsan kimi zaman sözler biriktirmek için yürür kimi zamansa tükettiği sözlerin sonuçlarını görmek için. İnsan yürür. Bilir ki insan yol insanı nasibince terbiye edecek, ona farklı bakış açıları sunacak, yeni yeni fırsatlar çıkaracaktır karşısına. Adımlarımı adımlarımın önüne koyarken ki niyetim sadece yürümekti. Yürümek, yürümek, yürümek. Ne geçmiş ne şimdi ne de gelecek. Bilmez değilim tüm yolların eninde sonunda insanın kendisine çıktığının. Yürümek, ufka doğru kedersizce. Yürümek, yarınlara elemsizce. Yürümek, umuda sarılırcasına. Yürümek, elleri ellerimde. Yürümek, ellerim ellerinde. Yürümek, ellerim bir boşlukta sallanmakta.Yürümek …