GÜNDEM OLMADI

Milli takım oyuncusu Merih Demiral’ın attığı golden sonra yaptığı işaret kadar gündem olmadı Temmuz zamları. O kadar konuşulmadı ve tartışılmadı. Özellikle sosyal medya yıkılıyor! Ülke halkı, doğruydu yanlıştı diye ikiye bölündü. Ulus ve millet tartışmaları başladı. Ulus açısından bakanlar ve millet açısından bakarlar adeta bilimsel tezler ortaya koyma konusunda birbirleriyle yarıştılar. Birbirlerinin tezlerini çürütmek için dünya ulus devletlerinden ve yine dünya milletlerinden örnekler ortaya koydular. Bilmediğimiz ne çok mevzu varmış meğer; Merih Demiral’ın o hareketiyle başlayan tartışmalarla bilgilenmiş olduk. Oysaki futbol ne büyük hocaymış da haberimiz yokmuş. Bütün bu tartışmalar sürerken ülkemizde Temmuz zamları uygulanmaya başladı. Hepimiz insanız ya aklımıza olmadık şeyler geliyor. Bütün bunlar zamlar ve ekonomik sorunlar gündeme gelmesin diye yaşanmış olmasın! Hemen itiraz etmeyiniz; olur mu öyle şey demeyiniz! Böylesine ekonomik travmalar yaşanan ülkelerde yapay günden oluşturmak, gündem değiştirecek olaylar yaratmak, gündem saptırmak bir yönetim modelidir. Dünyanın her yerinde uygulanan bir yönetim şeklidir. Biz buna bizim ülkemizde, Cambaza bak cambaza deriz. Siz cambaza bakarken cebinizden cüzdanınızı götürürler! Biz de, bir hareketi tartışırken cebimizden cüzdanımızı götürüyorlar. Kimse cebinden götürülen cüzdanı konuşmuyor. Bu da cüzdan götürücülerin işine geliyor. Yönetimler böylesine toplumsal kararlar alırken ya kendileri bir gündem yaratırlar ya gerçekleşmiş bir olayı toplumun daha yoğun ilgisini çekecek boyutta köpürtürler. Bu da sanki tam istedikleri gibi oldu. Gündem değiştirmeye konu aramaya gerek kalmadı. Konu kendiliğinden geldi. Böylesine önemli bir maçta böylesine önemli bir golden sonra böyle bir hareket yaparak aynı günlere denk gelen zamlar ve diğer ekonomik sorunların üzerini örtmesi için futbolculara bazı tavsiyeler iletildiğini düşünenler bile var. Tam olarak bu hareket değilse de ilgi çekecek ya da gündem olacak bir hareket yapılması yönünde oyunculara mesaj verildiğini düşünenler hiç de az değil, bilesiniz! Bu hareketlerin futbol dünyasındaki cezası Temmuz zamlarının toplumsal tepkiye dönüşmesinin yanında devede kulak kalır. Ülkeyi yönetenler bunun hesabını yaparak tercihlerini ona göre kullanmış olabilirler. Futbol deyip geçmeyin. İnsanların beyninde böyle bir boşluk olduğunu, böyle bir ilgi alanının bulunduğunu keşfeden hangi bilim adamıysa Nobel’den daha büyük bir ödülle mükâfatlandırılmalı. Bu boşluğa ve ilgiye hitap eden futbol olmasaydı dünyayı ve insanları yönetmek bu kadar kolay olamazdı. Az şey mi dünya ve insanlık açısından? İşte ülkemiz; bir emeklinin günde 333.33 TL ile günü nasıl akşam edeceğini konuşmak ve bunu sorgulamak yerine Merih’in hareketini konuşuyor. Ülkemiz, asgari ücretle çalışan bir aile reisinin günde 573.33 TL ile evini nasıl geçindireceğini tartışmak yerine ulus mu millet mi, onu tartışıyor. Yeni vergileri, yeni zamları ve bunu yapan yönetimi eleştirmek ve sorgulamak yerine bir golün ofsayt olup olmadığını görüşüyor. Bu ülkenin kaynakları emeklisine ayda sadece 10 bin TL verecek kadar kısıtlı mıdır sorusunu sormak yerine, kısıtlıysa ülkeyi bu hale getirenleri sorguya çekmek yerine topun yuvarlak olup olmadığını tartışıyor. Kaynak kısıtlı değilse, neden bu kaynaktan herkes yararlanamıyor demek yerine Merih’in yanında mı ya da karşısında mı durmak daha vatanseverlik olur çıkmazını aşmaya çalışıyor. Doğru karar veremezse vatan haini olmaya kadar gidiyor bu işler, kolay değil!